tanrıdan haber aldığını iddia eden şizofrendir. tanrının belli insanı öne çıkartıp onu kendi üzerinden kutsatıp putlaştırması mümkün değildir. zaten akıl vermiştir ve akıl herkesin kendi rehberidir, onu kullanan zaten tanrılara ulaşır.
bu peygamber denen insanlar tanrıları kullanarak onların adına kendi eylemlerini meşrulaştırmak için türlü türlü oyunlara girişen sahtekarlardır.
bunların amacı kendi fikirlerini tek doğru gibi sunup bunu tanrıyla temellendirmek ve kendi fikirlerine kutsiyet atfedip buna uymayanları yok etmek.
tanrıya inanıyorsan o halde beni de kabul edeceksin kafası insan putlaştırmaktan fazlası değildir.
akıl birilerinin peşine takılmak için değil kendi yolunu bulmak için vardır ve kim tanrıyla konuştum bana din verdi diyorsa bilin ki en büyük sahtekardır.
gülerler,ağlarlar,üzülürler,tuvalet ve uyku ihtiyaçları vardır.
onları bizden farklı kılan sıfatları ise şunlardır.
masum: peygamberler isteselerde günah işleyemezler.Zaten isteyemezler.
fetanet: peygamberler allah tarafından aşırı üstün zekaya sahiptirler.
tebliğ : allah tarafından aldıkları vahyi yorum katmadan iletirler.
Bütün Peygamberler, Allah'ı bilmeye davet eden tevhid dinine mensupturlar. Hiçbir Peygamber kendinden önceki peygamberlerin dinini reddetmemiştir. Hz. Âdem'den sonra bütün Peygamberler dini aynı, şeriatı değişik tebliğ etmişlerdir.
NAHL-36: Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur!
'' antika sanatlar çarşısı tarif edici üstadları isterler
düşünün ki antikacılar çarşısında pek çok antika eserler teşhir edilmiş, insanlar da bu antika sanatları seyretme ve tanımaları için davet edilmişler. eğer bu antika sanatları onlara tarif eden bir muarrif üstad veya rehber olmazsa, insanlar çok iyi dikkat etseler bile o antika sanatlardan bir şey anlayamayacaklardır. ve onların da sergilenmesinin bir hikmeti ve manası kalmayacaktır.
işte kainat kitabı ve o kitap içerisindeki her bir varlık cenab-ı hakk'ın bin bir esmasına mazhar birer antika sanattırlar. bu varlıkların ve sanatların ne işe yaradıklarını, neleri hatırlattıklarını ve ne manalar ifade ettiklerini insanlara tarif edebilecek muarrif üstadlara ihtiyaçları vardır. işte o muarrif üstad ve rehberler de peygamberlerdir.''
- necdet içel, peygamberliğe yapılan itirazlar, s. 26
üstad bediüzzaman hazretlerinin ''on birinci söz''de de tarif ve tasvir ettiği gibi allah (celle celaluhu), kainatı ve sonra şu muhteşem dünyayı bir saray gibi yaratmış ve insanları bu dünya sarayına davet etmiştir. bu saraya gelen insanlar, bu sarayın adabını ve yapılış hikmetini ve davetin sebebini öğrenmek isteyeceklerdir. işte bu davetçilere teşrifatçılık yapacak, sarayı müştemilatıyla beraber tanıtıp hikmetlerini tarif edecek o teşrifatçılar ise peygamberlerdir.''
- necdet içel, peygamberliğe yapılan itirazlar, s. 26