her gun işe giderken bir poşet çekirdek alıp işe giden oldugunu soylemişti bir arkadaşım. bsg demistim kendisine o zaman. valla lan dedi, adamlar rtuk'te çalışıyomuş, butun işleri, o gun kendilerine belirlenen kanalı izlemek ve kurallara aykırı bir durum oldugunda tespit edip, proseduru yerine getirmekmis. yuh dedim resmen. hala daha boyle insanlar olduguna emin olmasam da eger ki varsa peygamber sabrından da ote bir sabıra ihtiyaçları vardır o kesin. butun gun flash tv yada akıllı tv izledigimi dusunemiyorum bile.
hamallık.. kendi yükü yetmiyormuş gibi birde, başkalarının yükünü taşıyarak ev geçindirmeye yada ekmek parası kazanmaya çalışan kişilerin yaptığı meslektir.
konyaltı plajında "plaj garsonluğu" sabah 08.00 akşam 19.00 güneşin en randımanlı saatlerinde "yazık lan adamlara" dedirtecek bi meslek dalıdır, koştururlar sürekli "bi isteğin var mı abi, abla senin? " demek suretiyle.
kaymakamlık: siyasetçiden bürokrata. öğretmenden öğrenciye, doktordan hastaya, köylüden şehirliye, işadamından işsize,yaşlısından gencine,askerden sivile,yolcusundan yolda kalmışına kadar her türlü insanla temas kurmakta ve bazan bunların bi çoğunu bi günde yapmaktadır. öğlen yemeğini bir bakanla yerken akşam yemeğinde bir fakirle sofrasını paylaşır.herkesin derdini dinler, yıllarca çözülememiş işleri bi anda çözmesi beklenir. dert ve dertli o kadar çoktur ki sadece dinlemek bile ciddi bi sabır işidir.
