1.
-
Hazret-i ismâîl'in oğlu Kayzar sülâlesinin en şereflisi olan Adnân'a kadar uzanır.
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, nesebinin nezîh ve pâk oluşu hakkında şöyle buyurmuştur:
" Ben, câhiliye devrinin kötülüklerinden hiçbir şey bulaşmaksızın, ana ve babamdan meydana geldim. Ben, tâ Âdem'den babama ve anneme gelinceye kadar hep nikâh mahsûlü olarak meydana geldim, aslâ zînâdan meydana gelmedim!" (ibn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 260)
Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bu husûsu hadîs-i şerîflerinde şöyle dile getirmiştir:
"Ben, Âdemoğulları'nın en hayırlı ve en temiz olanlarından, devirden devire, âileden âileye geçerek, nihâyet şu içinde bulunduğum âileden vücûda getirildim! (Buhârî, Menâkıb, 23)
"Allâh Teâlâ ibrâhîmoğulları'ndan ismâîl'i seçti. ismâîloğulları'ndan Kinâneoğulları'nı seçti. Kinâneoğulları'ndan Kureyş'i seçti. Kureyş'ten Hâşimoğulları'nı seçti. Hâşimoğulları'ndan Abdülmuttaliboğulları'nı seçti. Abdülmuttaliboğulları'ndan da beni seçti."(Müslim, Fedâil, 1; Tirmizî, Menâkıb, 1)
ayrıca;
(bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/Kurey%C5%9F)