peygamber döneminde neden mezhepler yoktu

entry5 galeri0
    1.
  1. Dini meselelerde inananlar Allah Resulün'e geliyor, soruyordu. Allah Resulü hüküm veriyor, muhakeme için gelenlerin davalarını neticeye bağlıyordu. Bazen de soruyu cevaplandırmak için konu hakkında vahiy gelmesini bekliyordu. Eğer ayet açıklamaya muhtaçsa, Allah Resulü o ayeti izah ediyordu. Böyle olunca, Resûlullah hayatta iken farklı mezheplere ihtiyaç yoktu çünkü bir mesele olunca direk ona geliyor bilgi alıyorlardı bu yüzden peygamber döneminde mezhep yoktu çünkü ihtiyaç yoktu
    1 ...
  2. 2.
  3. Sonra da gerek yoktu bence ama insanoğlu işte illa dini sömürecek..
    0 ...
  4. 3.
  5. isa katolik,
    hz muhammed sünni ya da nurcu,
    atatürk kemalist,
    marx maoist değildi mesela ama inatla aksi iddia edilir.

    birbirlerine reddiye yazan ulemaları referans alıp, çelişki üstüne çelişki yaşıyorlar.
    1 ...
  6. 4.
  7. Kimse ben mezhep kuruyorum diye ortaya çıkmadı önce onu söylemem gerek

    Mezhep imamları islami meselelerde değil uygulanış tarzında kendilerine göre haklı sebeplerle ihtilaf etmişlerdir. Mesela, abdest alırken başa meshetmekte bütün imamlar ittifak etmişlerdir. Ancak meshin tarzında ve miktarında ihtilaf etmişlerdir.

    Abdesti bizlere farz kılan Rabbimizin, “başınıza meshediniz” emri “bi ruusikum” ibaresiyle gelmiştir. Dillerin en zengini olan Arapça'da çeşitli kelimelerin başına gelen 'b' harfi, bazan “güzelleştirmek”, bazan “bazı” manasını vermek, bazan da “bitiştirmek” manasını vermek için gelir. Abdest âyetinin “ruusiküm” kelimesinin başına gelen 'b' harfini mezhep imamlarının her biri ayrı manada anlamışlar ve bundan farklı bir uygulama ortaya çıkmıştır. Buradaki 'b' harfi her üç manaya da gelir.

    Bunun içindir ki imam-ı Malik Hazretleri: “Başa meshederken, başın tamamı meshedilmelidir. Zira buradaki 'b' harfi kelimeyi güzelleştirmek için gelmiştir. Kendi başına bir manası yoktur.” der.

    imam-ı Ebu Hanife Hazretleri ise: “Bu 'b' bazı manasına gelen 'b'dir. Başın bazısına meshedilse kafi gelir.” der.
    1 ...
  8. 5.
  9. mezheplerin, meselelerin açıklanması adına ihtiyaç hasıl olduğu için doğduğunu varsaymak, sebep-sonuç ilişkisini ters yüz etmektir.

    Bilakis, meselelerdeki farklı görüşler hizipleşmeye neden olmuştur.

    Buna rağmen hz. Peygamberin ölümünden sonra neredeyse bir asır kadar bugünkü anlamıyla kurumsal bir mezhepleşme de söz konusu değildir. (Hatta Kurumsallaşma açısından bakarsak 2 asır diyebiliriz)

    Hariciliği bir mezhep kabul etsek bile ayrılıkları siyasi vaka üzerine reaksiyonerdir. Daha sonra dini görüş inşaa edilir.

    Bugün varlığını sürdüren mezheplerin hiçbirisi, hz. Peygamberin ölümünü müteakip ortaya çıkmamıştır.

    Ancak her biri geriye doğru tarih inşasıyla kendilerini hz. Peygamberin yaşadığı dönemle bağdaştırmaya çalışırlar. O dönemlerde bunların, bırakın görüşlerini, ismen bile kaynaklarda yeri yoktur.

    Hatta mezhep imamlarının hiçbirinin mezhep üretme yahut ekolleşme gibi bir iddiası da olmamıştır.

    Hasılı, Mezhep ne hazreti peygamberin yokluğunda, onun yerine görüş oluşturmak için ortaya çıkmıştır ne de iddia edildiği gibi salt dini saiklerle ortaya çıkmıştır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük