türkiye ye basketbolu sevdirmiş, efes pilsen'e koraç kupasını ve birçok şampiyonluk kazandırmış avrupanın zamanındaki en iyi oyun kurucusu.* efes pilsen de oynarken hücum süresinin -ki zamanlar 30 saniyeydi*- %90 ını kendisi kullanıyor diye aydın örs le beraber çokça eleştirilmişti. hatta ufuk sarıca bu yüzden, tepki amaçlı saçlarını sarıya boyatmıştı.
en klasik hareketi topu karşı sahaya aheste aheste sürerken terini formasının askısına sürmesiydi.
efes pilsen den benetton treviso ya da gitmis ve orda da taraftarlara kendini sevdirmiştir. ülker in fastbreak basketbolunu yerleştirmesi ve cok hızlı guard olan michael anderson u getirmesiyle miladını doldurmuştur. ama ne olduysa 40 yaşındayken ülker onu transfer etmiştir.
basketbola 16 gibi geç bir yaşta başlamasına rağmen çok başarılı bir spor hayatı geçirmiş, 1990'lı yıllarda avrupa basketboluna damga vurmuş makedon guard.
Efes Pilsen ile 1992'de avrupa klüpler kupası finali oynamış, Türkiye'de sayısız kupalar kazanmış, 1996'da koraç kupasını kaldırmış, serbest atış uzmanı, 7 numaralı süper yetenek.
basketbolun piriydi ya. türkiye de her yaştan adama basketbolu sevdirmiştir. terini silip attığı üçlükler hala hatırlarımızda. abdi ipekçi de maccabi tel aviv ile oynanan bir maçta efes yirmili sayılarda bir fark yemişken seyircinin korkunç baskısıyla ortak olduğu maçta 2 sayı gerideyken 0,05 saniye kala elinden çıkardığı üçlük girince abdi ipekçinin yıkılışına canlı şahit olmuştum. (bkz: ne maçtı be)
30 saniye kuralından tiksinmeme sebep olan ama
yine de yurdum basketboluna çok şey katan,
efes'ten benetton'a gidince kendi pozisyonunda
fazla sayıda iyi oyuncu olması sebebiyle
benetton'ın yıldızı değil bir parçası olarak kalan ve
bir oyuncuyu yıldız yapanın takımı olduğu gerçeğini
bir kez daha anlamamı sağlayan makedon oyun kurucu.
sıklıkla peter naomaski diye anılan yugoslav basketbolunu yemiş bitirmiş bir oyuncu. bir final four öncesi elmacık kemiği kırılmıştı da, gözlerimizi yaşartmıştı bençten sahaya bakan hırslı gözleri.ey gidi mirsad türkcan.
serbest atış atarken özellikle sol * ayagını topla birlikte sektirirdi ki bu onun bize ögrettiği garip ama şekilli hareketlerden biriydi.bu ismi türkiye de en güzel dile getiren murat murathanoğlu dur.keşke benim ismimi de böyle şekilli söylese dediğim olmuştur.