pes 2009

entry219 galeri11
    191.
  1. özellikle playsation 3te,sanki barcelonalı bir adam bu oyunu yazmış,dedittiren oyun.
    bir ps cafesine gittiğinizde her ekranda bir barcelona görmenize sebeb olan oyunda denilebilir.
    0 ...
  2. 190.
  3. pes 6'dan sonra konami'nin yaptığı en güzel seri.
    2 ...
  4. 189.
  5. oynayanlar tarafından her sene olduğu gibi eleştiriye kalmış seridir ama her seride olduğu gibi yine oynanıcaktır.
    2 ...
  6. 188.
  7. frikik kullanırken yön tuşuna geriye doğru basılı tutarken havadan pas tuşunu sonuna kadar doldurulduğunda topun barajın altından geçip gol olduğu oyun.
    1 ...
  8. 187.
  9. 186.
  10. iniesta'nın sabri gibi yapıldığı bir garip oyun.
    1 ...
  11. 185.
  12. pes 2008'den daha az sistem gereksinimi isteyen oyun.
    0 ...
  13. 184.
  14. lionel messi, zlatan ibrahimovic, samuel eto'o gibi oyuncuların peygamber olduğu oyun. sürekli atıyorlar efendim, durduramıyoruz.
    1 ...
  15. 183.
  16. Oynanabilirlik olarak beni hiç tatmin etmemiştir.2008'den farkı yoktur.Anlamadığım bir diğer nokta da Zlatan Ibrahimovic'in güçlerinin neden bu kadar düşürüldüğüdür.Mesela;body balance 97'den 94'e düşmüştür.Bu adamdan daha güçlü bir futbolcu var mı dünyada?Performansında nasıl bir düşüş gördüler ki böyle bir azaltma yoluna gittiler anlayamadım.Adam her sene kendini daha da geliştiriyo ortalığın mına koyuyo,milletin rüyasında göremeyeceği goller atıyo ama güçlerde düşüş var.bi bakıyorum messi'nin shot accuracy ibo'nunkinden yüksek.Hassiktir lan Konami diyorum.
    1 ...
  17. 182.
  18. ps2 versiyonunda garip bir bug barındıran oyun;

    varsayalım barcelona ile oynuyorsunuz oyunun ilerleyen dakikalarında messi'yi çıkartıp yerine hleb'i soktunuz... oyunun durmasıyla beraber hleb oyuna giriyor fakat oyun bir daha durduğunda aynen geri çıkıyor messi sahada oynamaya devam ediyor(ayrıca hleb'i tekrar oyuna sokamıyorsunuz , messi'nin yorgunluğu aynı kalıyor dolayısıyla 1 oyuncu değiştirme hakkınız boşa gidiyor). eğer bu olay master league seçeneğinde yaşanırsa messi hiç tecrübe kazanamıyor , hleb'de sonradan girdiği dakikayla orantılı olarak az bir tecrübe kazanıyor.
    1 ...
  19. 181.
  20. become a legend modu, karakter gelişip 6 yılda hayvan gibi olunca; haliyle sıktı tabi. bunu elbette bekliyorduk da yeni oyun pes 2010 gelene kadar ne yapacağımı tahmin etmiyordum. baktım kadrolara 1.30 patch + official kadro güncellemesine rağmen yığınla yanlış isim, yaz 2009 transferlerinin eksikliği, suratsız ballacklar falan... bu arada herifçioğlunun ismi kruger oyunda belirteyim. tüm bunlar beni dipsiz bir kuyuya itti ve elimden gelebildiğince bu oyunu güncellemeye kendimi adadım şimdi. her türlü transfer, surat, krampon, müzik işinin tamamlayım, bu sefer bizim 3 büyükleri de ortama katarak yeni bir become a lgend modu açıp öyle dalacağım içersine. option file ı da kısa sürede buraya eklemeye çalışırım.
    0 ...
  21. 180.
  22. kader keita'nın fırtına gibi estiği oyun. milan baros'un da. açıyor keita, takıyor baros. açıyor keita, takıyor baros. açıyor keita...
    lyon'u alarak sağa keita'yı, sola govou'yu, ortaya da baros'u koyup dört üç üç taktiği ile oyunun ağzına sıçabiliyorsunuz. *
    benzema da yedek kalır mı be diyenleri duyar gibiyim. keita'yı ortaya çekip benzema'yı forvete alma gibi bir alternatif de var tabi. zira keita oyunda hem hızlı, hem de teknik. terry'nin bile ona karşı fazlasıyla zorlandığına şahit oldum ben.
    son olarak pes 2009'da forever keita * diyorum başka da bir şey demiyorum. *
    1 ...
  23. 179.
  24. become a legend modu ile aşmış konami oyunu. Efendim 22 yaş sornası ki büyük takımlardan teklif aldığınız yaş aşşağı yukarı bu, oyun muhteşem bir hale dönüşüyor. çalımlar atmaya başalyıp uzaktan şut atmayı becerdinizmi oyun gecelerinizi çalmaya başlıyor. ama ne yazık ki öncesi tam bir işkence.
    1 ...
  25. 178.
  26. Demin son kez oynayarak sonsuza kadar bırakma kararı aldığım oyun.

    Bir oyun bu kadar mı yavaş, sıkıcı, bayık olur yahu. Kim bu oyunu hazırlayan adamları, gol atmayı bu denli zorlaştırırlarsa oyunun daha gerçekçi olacağına inandırmışsa artık. Rakip takımdan bir adam geçicem altı üstü, çektiğim eziyete bak. Cem Yılmaz'ın uzay mekiği kapısı tarif ederken dediği gibi "kalıcı değilim burada, geçip gidicem! Açıl lan!". Hakaten öyle, benim yapmak için iki pas önceden düşündüğüm harekete PC nasıl saniyesinde reaksiyon verip topu benden alır arkadaş. Bu mu gerçekçilik. Multiplayer oynarken de gene benzer sorunları var oyunun. Kenarlardan koşup orta-kafa-gol denemekten başka şans bırakmıyor bu oyun insana. Öyle de ne zevk alıcam oyundan.

    Fifa 2009'dan kesinlikle daha iyi fakat nerde o eski PES'lerin kalitesi. Pes 2009 bana oyun oynarken nasıl eziyet çekilir onu öğretti vallaha.

    Yükledik Pes 6'yı oynuyoruz, eğleniyoruz arkadaş. Misss. Oldies are goldies...
    4 ...
  27. 177.
  28. yıllardır fifa oyunlarının bağımlısı olan bendenizi tek celsede oynamayı bıraktırmış oyundur. sildim lan fifa 2009'u falan. artık pes'den kralını tanımam. hele become a legend modu yok mu. bağımlı yapıyor adamı valla. 8 saat gözümü ayırmadan oynadım lan bu modu. öyle böyle değil. önce antrenman maçlarında kendini gösteriyorsun, sonra yavaştan son dakikalarda falan kadroya, daha sonra ilk 11'e girip 70'de falan çıkıyorsun en son a takımın beyni oluyorsun. süper lan. le havre'nin yedeklerinden başladığım kariyerime liverpool forvetinin yıldızı olarak devam etmekteyim şu anda.
    1 ...
  29. 176.
  30. inşallah lincolnü top toplayıcı olarak görecegimiz hede höde.

    edit: galatasaraylıyızda yöneticimiz bile bu adam degil diyorsa kabahat entrydemi.
    1 ...
  31. 175.
  32. arkadaş pes 2009 u tanıtmaktadır:

    arkadaş:olum kendi resmini oyuncuya uyarlıyorsun,ayarlarını yapıyorsun yavaştan başlıyorsun süper yapmış adamlar.
    ben:ee sonra?
    arkadaş: başarına göre ilk 11 de oynuyorsun bağımlısı oldum valla.
    ben:?
    arkadaş:beni yine almadı o.çocuğu oyuna s.kerim pesini de geri kalanını da. .
    ben:eheeheheh.
    1 ...
  33. 174.
  34. aylardır oynanmamasına rağmen, gecenin 4'ünde yeni transferleri yapılmış* galatasaray ile liverpool'u 5-0 yenebileceğiniz oyun. tabi en az benim klasıma yetişmiş olmanız lazım bu olayı gerçekleştirmek için. *
    1 ...
  35. 173.
  36. afedersiniz ama çok o.ospu çocuğu bir oyun. tamam fc barcelona, gönlümüzün takımı, oynadığım oyunda da avrupa lig sıralamasında da birinci ya da ikinci. çok önemli değil, benim takımım da olympique de marseille.

    dk.13 te 36 yaşındaki thiery henry nin golüyle öne geçiyorlar, çok klas bir gol atıyor hanri yalnız, eyvallah. bizim moral geride olmamız nedeniyle turuncu, kırmızı değil dikkatinizi çekerim. neyse o da eyvallah.

    dk.32... samassa ile güzel bir 2 li organizasyonda artık ölecek yaşa gelmiş puyol un da hatası sonucu golü buluyoruz, durum 1-1. bizim moral açık yeşile, onların moral kırmızıya çıkıyor. eyvallah barcelona dır, fc dir.

    dk.44... menez in sağdan içeri girerek boştaki samassa ya çıkardığı top ağlara gidiyor, durum 2-1. içerde oynuyoruz bu arada, bizim moral açık mavi, onlarınki kırmızı. hadi gene eyvallah.

    dk.56... puyol un sağdan girip yaptığı ortaya mandanda yanlış zamanlamayla sahip olamıyor, boşta kalan topa hanri dokunuyor, durum 2-2. bizim moral yeşile dönüyor, barcelona'ın turuncaya... hadi bu da tamam.

    dk.61... aquilani'nin frikik golüyle 3-2 öne geçiyoruz. hooop bizim moral yine açık maviye düşüyor, barcelona'nınki ise kırmızıya fırlıyor. e hadi tamam bunu da geçelim.

    dk.76... samassa nın defansta puyol un sakatlanıp oyun kenerına tedavi amaçlı gelmesiyle bulduğu boşlukta 4. golümüzü buluyor, skoru 4-2 ye getiriyoruz. ama o da ne? bizim moral açık mavide kalakalıyor, barcelona'nın ise kırmızıda resmen çakılı. lan homuna kodumun japonu, çinlisi... dakika gelmiş 77 lere, rakip atıyor biz cevap veriyoruz, rakip atıyor biz cevap veriyoruz, 10 kişi kalıyor 2 gol daha buluyoruz. lan şerefsiz !! daha ne yapacağız ulan, ibnenin torunu!! ulan ben böyle skorla geriye düşşem maçı bırakırım. neyse, zaten elin futbol fakiri asyalıdan nne bekliyoruz ki homuna goyim ? 2010 da görüşürüz.

    edit: sonuç mu ne oldu? sinirden oyunu kapatmazsam ve elektrikler de bu süreçte gitmezse, yarım saat içersinde öğreneceğiz inşallah, biraz motoru soğutalım yoksa kafayı sıyıracağım.
    6 ...
  37. 172.
  38. oyunun en iyilerinden biride pavel nedved uzaktan cok sert ve garanti gol veriyor nerdeyse. 2 * kare + l2 tusuna basinca az bi de uzak direğe faso verdiniz mi kurtulus yok.etoyu tutmaksa işkence olan oyun .etoyu tutabilmek için ilk sart sakatlık mode on olması laazim ve etoo topla giderken arkadan sağlam bi şekilde kaymak ve etoodan kurtulmak.
    1 ...
  39. 171.
  40. atamayana atarlar kuralının işlediği oyun. ulan gol atmak bu kadar zor mu olur be. Sen kaleciyle karşı karşıya dünyaları kaçır, kaleci ömrü hayatında hiç yapmadığı kurtarışları yapsın. Rakip orta sahayı bile geçemezken duran toptan siktiri boktan bir gol atıp çamura yatıp, seni yensin adalet mi lan bu ?
    3 ...
  41. 170.
  42. 169.
  43. 168.
  44. az önce hayatımın en heyecanlı maçlarını bana yaşatmış oyundur. anlatalım hemen.

    efendim malumunuz ben bu oyunu bilmemkaç aydır ps2'de oynamaktaydım. ancak arkadaşlarıma gittiğimde falan bir şekilde ps3 oynama fırsatım oluyordu. sonunda bu kadar aydan ve biten finallerden sonra pes ettim, gittim oyunun pc versiyonunu yükleyiverdim. aldım bir de güzel bir gamepad, takır takır oynamaya başladım.

    neyse biz hikayemize dönelim. oyunu kurunca şöyle şekilli bir şampiyonlar ligi atasım geldi. malum 7 senedir ps2de oynamanın verdiği o gaz, gurur ve heyecanla otomatikman top player zorluk seviyesini seçtim. ilk defa bilgisayara karşı oynayacağımdan hem oyunun en iyi takımı olmayan, hem de dandik olmayan bir takım olan chelsea'yi seçtim ve hiç zorlanmadan şampiyonluğa ulaştım(grup maçlarında deplasmanda iki kez yenildim ama olsun o kadar). hatta finalde manchester çıktı da 4 köşe yaptım onları.

    neyse biz hikayemize dönelim.* bu kazandığım şampiyonluğun hikayesini arkadaşa anlatırken adam bana "lan kaç senelik oyuncusun utan utan chelsea'yle şampiyon olmuşun bi de bana ayar veriyosun, git zenit'le şampiyon ol da göreyim seni kaç zamandır deniyorum beceremedim" mealinde bir konuşma yapınca ben de gaza geldim "tamam başlıyorum hemen" dedim kendisine. iyi ki de demişim.

    kolay bir gruba düştüm açıkçası, arsenal-twente-dinamo kiev üçlüsünü görünce derin bir oh çektim. tamam dedim, eleriz bunları. çıktım da zaten, yalnız işin enteresan tarafı arsenal'i içeride dışarıda 3-0 mağlup edip twente ile iki maçta da 0-0 berabere kalmış olmam. ayrıca ilk 5 maçta hiç gol yemeyip 7 gol atmışken son maçta dinamo kiev'den tam üç gol yemem de ayrı bir gariplikti(4-3 kazandım). gruptan lider çıktığım için(merak edenler için ekleyeyim, ikinci çıkan takım tabii ki twente idi) en azından ikinci turda kolay bir rakip gelmesini bekliyordum, derken ne göreyim! real madrid çıktı karşıma. hah dedim şimdi dağıldık. ilk maç rusya'da oynandı. hava soğuk, zemin karlıydı. ilk 40 dakika topu real madridin yarı alanında tutsam da bir türlü pozisyona giremiyordum. tam küfürlerimi 120 desibel seviyesine yükseltmiştim ki, bir anda arshavin'in pasında boşa çıkan fatih tekke skoru 1-0'a getirdi. golden iki dakika sonra üç yuvarlak ile yaptığım ortada top kaptan raul'a çarpıp içeri girince 2-0 oluverdi. ilk yarının sonunda kızılderililerin totem danslarını yapmaya başlamıştım bilgisayarın etrafında. lakin dakika 85'te hala 2-0 olan skor, cannavaro'dan(!!!)[yine merak edenler için dipnot, ikisi de kornerden değildi.] yediğim iki aptal golle 2-2'ye geliverdi. son saniyede arshavin'le net bir pozisyon harcadım ve ispanya'ya yusufçuklar atarak gittim.

    ispanya'daki maç tam bir şölendi. ilk yarı boyunca real inanılmaz oynadı. sağlı sollu ataklarla hem robben hem sergio ramos defansımı perişan ettiler resmen, ancak golü bulamadılar. ikinci yarının hemen başında müthiş bir kontratakta porgebnyak ile golü buldum, dakika 80'de de arshavin ile yaptığım l1+o ortasına fatih tekke kayarak müthiş bir şut çıkardı ve 2-0 oldu. kalan zamanda kendi sahamda pas yaptım, topu resmen uyuttum ve turu geçtim. zafer şarkıları ile çınlıyordu ev. canım votka çekmişti.

    bu galibiyet üzerine artık çeyrek finalde atletico madrid-fiorentina ayarında bir takım beklerken barcelona çıktı! moralman çökmüştüm. bu kadro ile barcelona gibi bir takımı elememin imkanı yoktu. ilk maç nou camp'ta oynanacaktı. yağmurlu bir hava vardı barcelona'da. taraftarlar "yağmurlu bir günde görmüştüm seni, üstünde çubuklu formalar vardı" marşını söylemekteydi. bir an için duygulandım, ancak henry'nin başlama vuruşuyla kendime geldim. henüz ilk atakta messi bir sağa çekti bir sola derken tüm defansı maymun edip eto'oya "atamazsan maymunsun olm" dercesine bir pas çıkardı. eto'o da bu hakareti kabul etmeyeceğini attığı golle gösterdi. golden hemen iki dakika sonra benim angut kalecimin yaptığı hatayla bir gol daha yedim. çökmüştüm. gamepad'i kırmak istedim. sonra 60 tl olduğunu hatırlayıp vazgeçtim. son darbeyi henry koydu. ilk yarı biterken eto'onun 30 metreden gönderdiği füze direkte patladıktan sonra topu önünde bulan henry, saniyede 0.2cm hızla topa vurmasına karşın ağlarıma yolladı, tüm defansım izledi, ağlayasım geldi. ikinci yarı başlarken henüz önümde 135 dakika olduğunun farkındaydım. en azından 2 farklı bir yenilgiyle rusyaya dönemliydim. saldırmaya başladım. zorladıkça zorluyordum. beklediğim fırsat 75.dakikada geldi. tymoschuk'un arapasında hızlanan dominguez'i milito resmen biçti. hakem kırmızı kartını cebinde tuttu, ancak penaltı noktasını göstermeyi ihmal etmedi. topun başına gelen dominguez farkı 2'ye indiren golü attı. ancak o an dominguez'e övdüğüm övgüler geçici olacaktı..

    dakika 89. barca nedense tüm hatlarıyla yüklenmişti. bir anda araya giren demisovla kontraya çıktım. bomboş pozisyondaki arshavin'e topu yolladım, o da müthiş bir üçgen pasla dominguez'i yakaladı. dominguez koştu, koştu, süper bir kare-x çalımıyla kaleciyi geçti. önünde bomboş bir kale vardı. ancak bu oyunun mal hatalarından birini unutmuştu. sağ ayaklı oyuncular sağ taraftan vurduklarında bazen top anlaşılmaz bir falso alıyor ve kaleye girmiyordu. dominguez işte bunu yaşadı. vurdu, top tam kaleye girecekken canı istemedi ve direğin yanından süzüldü, gitti. ben hayatımda etmediğim küfürleri ederken içeriden sesleri duyan kardeşim "abim delirdi mi yahu?" diye düşünmüş olacak ki arada beni kontrole geliyordu.

    ikinci maça daha da ümitsiz çıktım. barca gibi bir takımı 2-0 veya 3 farkla yenemeyeceğimi biliyordum. ancak henüz 20. dakikada arshavinin saçmasapan şutuna pes 2009 da victor valdes engel olamayınca top ağlarla buluşuverdi. ulan dedim. bir şans, belki bir şans. çabaladım. canımı dişime taktım. üç topum direkten döndü sözlük! ama olmadı, olamadı. atamadım. biliyorum hepiniz burada destansı bir şekilde 90+58'de bir gol atıp atmıştır ....* da entry'nin sonuna saklıyordur diye düşünüyorsunuz, ama maalesef öyle olmadı. tüm hatlarımla yüklenirken 90. dakikada yaya toure'nin uzun mesafeli pasıyla kalecimi teke tek yakalayan messi, dalga geçercesine komik bir aşırtma vuruşla kalecim malafeev'i(adından belli değil mi zaten?!) mağlup etti ve beni eledi.

    ama hayatımın en zevkli saatlerinden birini yaşadım be sözlük. sanki elenen benim gerçek hayatta tuttuğum takımdı. içimden tüm oyuncularıma(dominguez hariç, mal herif!) tek tek teşekkür ettim. "iyi mücadele ettiniz çocuklar!" dedim.

    işte adamı bu hale sokuyor bu oyun, ne diyeyim ki daha.
    2 ...
  45. 167.
  46. pc versiyonu en az ps 3 versiyonu kadar iyidir ama pc ekranınız büyük ve ekran kartı ve ram iniz iyi olmalıdır. fifa 09 dan iyidir demiycem demeye gerek yok bilmeyen var mı?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük