cinsiyet açısından en iyi fark edilme yoludur. chat ortamlarının yoğun olduğu dönemlerde, bayanların veya kendini bayan olarak tanıtanların almış olduğu nick'lerden biridir.
kemoterapiden saç derisi törpülenmiş ne kadar cüzzamlı kız varsa bu tip nickleri alır;
cimcime, cadı, prenses, peri kızı, çilek vb.
böyle gider bu.
nick altıma yazı yazan yazar. kendisini tanımam etmem ama sanırım bir girimde fena derecede bozduğum ve tepkisini kendi ifadesiyle dile getiren yazar ya da bi insan.
(bkz: ne ayak)
nick altına yazar ve mesaj görünce ifrit olur. alakaya maydonozsun şekerim. benden sana tavsiye herkese yazma. kimsede sana özelden mesaj atmaz ve böyle sana yapılmasını istemediğin şeyi kimse sana yapmaz. bıngıldağına ekle bunu.
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
"Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
"Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları,
...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...
* * *
Böyle bir dostum var benim.
Pek sık görmesem de hep yanımda olduğunu bildiğim, yalansız riyasız dertleşebildiğim.
Kuşağımın en iyisiydi hilafsız...
Beraber okuduk, birlikte koştuk son 20 yılın amansız parkurunu...
Katılasıya ağladık, doyasıya güldük yol boyu... Ekmeğimizi ve acılarımızı bölüştük. Çocuklar doğurduk, büyükler gömdük.
Sonunda yara bere içinde oraya buraya savrulduk.
işte en çok da böyle zamanlarda bir dostu olmalı insanın...
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...
"Parkurun bütün zorluğuna rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız" diyebilmeli...
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa, ama ümitvar bir yazıyı, yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
"Bunu da aşacağız!
imza: Bir dost!.."
kendisine harcadığım yıllar (kendi hesabına göre 9 yıla tekabül ediyor) kardeşliğimizin temelinin sağlam atılması sebebiyle bu kadar uzun olsa da kendisinden hiç haz etmem... bir lise zamanında zorla aralarına girmemle birlikte bana nasıl kanının kaynadığını çok iyi bilsem de kendisi uzun bir süre bana bunu itiraf edemedi. ancak ben onun gözlerinden anlıyorum.ancak sonradan farkettim ki yok biz yanyana olamayız. sanırım tanrı da aynı şeyi düşünmüş olacak ki bizi ayırdı, mesafeler soktu aramıza... ama yine de biz ''diğerleri'' gibi olmadık. bizi unutmadık.elin rakı sofralarına meze yapmadık dostluğumuzu. *
şimdi gelelim fasulyenin faydalarına...
benim nick altımda okuduğun tüm entryler beni tanıyan kişiler tarafından yazılmış olup hiç bir suretle yalan, dolan sahtekarlık bulunmamaktadır. eğer yazılanlara inanmıyorsan bu senin antipatik, şizofren, efendime söyleyeyim hoşşik kişiliğinden kaynaklanmaktadır ciğerim.* ikinci konumuza gelirsek bak beni dinden imandan çıkarma tüm sözlüğe dökerim 9 senemizi. *
ayriyetten zuvvar arkadaşımızın bahsettiği fenerbahçe atkısı benim 100.yıl özel atkımdı onu da zaten redwire' a bıraktım ve döndüm..
nasıl olsa 3 gün sonra yanıma geliyorsun kanka. acısını çıkarmaz mıyım ben bunların??*
kendisine nick altında ayarı verdiğim ama sonra pişman olup özür dilemek istediğim yazar idi. tekrar nick altında gördüğüm girisiyle kendisinin barışı seven bi insan olmadığı aksine kavgacı, anlayışsız ve çağdışı bir insanmış.