aynı adı taşıyan romanından uyarlanmış filmdir; kitaptan uyarlanan filmler arasında da en iyisi tahtına oynamaktadır.kitaptaki 3.tekil şahıs anlatımını, az yer alan diyalogları yutmuştur; filminde de diyaloglar hakim olmasa bile davranışlarla, hareketlerle olaylar anlatılmıştır-sanki birisi de arkada olayları anlatmaktadır film boyunca(ki belli bölümlerde var zaten).
ayrıca fransa'nın ortasında ingiliz aksanıyla konuşan insanları görünce bize dumur yaşatmıştır.
--spoiler--
1. adamın kokusu olmadığından dolayı uyuyan köpeğin yanından geçerken köpeğin uyanmaması.
2.aynı nedenle insanlar da uyanmıyor ve adam sevilmiyor (nefret edilme değil sadece sevgi duymuyorlar adama)
3.kimliği deşifre edenin bir köpek olması ve yine koklayarak bu işi yapması.
--spoiler--
tavsiye: sevgiliyle bu filmi izlyecekseniz mutlaka güzel kokular sürün. reyonun nerede olduğunu ben bilmiyorum ısrarla sorun..
kitaptan uyarlanan filmin konusu mükemmeldir.son zamanlarda izlediğim,beni etkileyen yaratıcı ve kurgusuyla filmi sürükleyici kılan bir yapımdır.özellikle adamın hastalık derecesindeki koku alma duyusu ve kokuların isimlerini bilmemesine rağmen koku ne kadar uzakta olursa olsun alıp bu o koku diyebilir.burnumun dibindeki kokuyu alamayan beni etkilemiş bir filmdir.ayrıca daha 3 günlük bir bebekken başka bir çocuğun elini tutup koklamasıda yerimden sıçratmıştır.bulduğu güzel kızları yağla sıvayıp keten bir beze sarıp sonrada onun yağını damıtıp koku elde etmesi muhteşemdir.yanlız saçma gelen,12.kızın şehirden çıkıp atla başka yere gitmesini ve bizim elemanında nasıl oluyorsa uyurken o kokuyu alıp kızın peşine düşmesi saçma gelmiştir.hayır yani kızın kokusunu rüzgar hiçmi götürmüyor bir yere,orda bir saçmalık olduğunu düşünüyorum.nasıl oluyorda kilometrelerce ilerdeki şatoyu koklayıp buluyor,heleki atla iki günde yol gidipte şatoya varabilen kızın hızına yetişip,gittiği sabahın akşamında helede yürüyerek şatoya varabiliyor.ayrıca o yorgunlukla nasıl kızı bir daha kaldırıp yağa bulayıp öldürebiliyor falan filan.
filmin sonundaki saçmalık daha komikti,şöyle ki,adam kullandığı kokuyla herkesi mesti ediyor.kızın babasının yanındaki adamlar bile mest olurken,valiye neden hiç birşey olmuyor.acaba valinin o gün burnu koku almıyor mu ? bizimkinin yanına gidince o da meleğim diye ayaklarına kapanıyor.daha sonra bizimki ilk hoşlandığı kızı koklarken öldürdüğü yere gidiyor ve 12 kızın teninden elde ettiği kokuyu üstüne boşaltıyor ve ordaki insanların hepsi bizimkinin üzerine çullanıp ilk yalayıp sora yemeye başlayarak öldürüyor.
şimdi burdaki saçmalık şöyle,bu adamın hiçmi kemiği yok,hiçmi kan akmadı,yok eğer onu yiyen insanlar et kemik ayrımı yapmıyorlarsa kanınıda yerden yalamış bitirmiş olabilirler,fakat bunu yapan insanlar neden adamın kıyafetlerini bitirmiyor.kemik yiyenden o da beklenir.ayrıca adam parfümü kıyafetlerede dökülmüştür.yani bence ayrım yapılmıyorsa onuda yemeleri gerekir diye düşünüyorum.
sanırım filmlerde çok mantık arıyorum,film işte,ama tüketici olarak daha sağlam kurgu istiyorum.
yönetmenliği tom tykwer tarafından yapılmış, senaryosu patrick suskind'in hem fantastik, hem felsefik özellik taşıyan koku adlı romanından uyarlanmış film. kitabın hakkını veren, oyunculukların çok iyi olduğu bir film olmuş. önce kitabın okunması, sonra filmin izlenmesi tavsiye edilir. aksi takdirde bu ne kadar yavaş ilerleyen bir film yorumlarını yapmanız mümkündür.
kitabı okuyanlar için çok bir heyecan arz etmeyen film. zira bir sonraki sahnede ne olacağını biliyorsunuz. ama kitapdaki karakterlerin ete-kemiğe bürünmüş olmalarını görmekte ayrı bir güzel.
farklılık kavramının hissedildiği bir film. kitabı kadar etkili olurmu herkeste bilinmez ama çok sıradışı buldum filmi sinema severler için izlenmesi gerek dediklerimden...
anlatıcılığını v for vendetta'dan tanıdığımız john hurt kişisinin yaptığı etkileyici bir senaryosu olan film.. filmin bir buçuk saatlik filminden sonra filmin sonunu tahmin etmek pek zor olmasa da, başarılı kurgulanmış yapıt.. müzikleri de oldukça başarılı..
görselliği ve muhteşem oyuncu performanslarıyla yerimden kımıldamadan 147 dakika geçirmeme sebep olmuş filmdir. fazla söze gerek yoktur;fevkaladenin fevkindedir.
--spoiler--
encııııl * dıye cıgıran sokak ınsanları babtiste'i buyuk bır aclıkla yedıklerınde yerıme mıhlandıgım fılm. ancak kasaba halkına toplu seks partısı duzenletmelerı gulunctu. fılmde en cok ask ve ruh parfumunun babtiste'in elinden yorumlanması ve dustın hoffman'ın kokladıktan sonra kendını bambaska bır yerde hıssetmesı etkıleyıcıydı.
--spoiler--