Aşık olduğum bir lou reed şarkısı hüzünlü sözler beklerken böyle sözlerle karşılacınca şaşırmıştım saf melodisiyle huzuru aynı zamanda tatlı bir melankoliyi yakalıyorsun sarhoş kafayla dinlenirken aman dikkat, basit sözlerle o sesinin naifliğinin verdiği tarifsiz duygu.
muhteşem bir lou reed şarkısı. aynı zamanda dinlediğimde bir ferahlama, sanki yağmurdan sonra bulutların dağılmasını izleme, bir evet işte hissi veren şarkıdır. trainspotting izlemişler için ise büyük ihtimalle öncelikle film sahneleri kafada canlandırılarak dinlenilir fakat zaten bir defa dinlemek yetmeyecektir bu şarkıyı her dinleyişte farklı, mutluluk, mutsuzluk yani bütün duyguları karışık bir şekilde verebilir bu şarkı.
95-96 yıllarıydı.şu fenerbahçe'nin ,trabzonsporla şampiyonluk için amansız bir mücadeleye giriştiği sezonda ankara lalegül'de yerin altında güneş yüzü görmeyen bir evde kalıyordum. arkadaşımın transistörlü radyosu hariç hiçbir iletişim aracının olmadığı o evde henüz futbol ateşi içimde saf bir şekilde yanıyorken ,ben de hafta sonları tuttuğum takımın maçlarını takip etmek için sigara dumanının,okey şakırtıları ve küfürlere karıştığı cine 5'li kahvelere sığınıyordum. yine bir lig maçının devre arasıydı nedense ortamda pek kimse kalmamış mıydı yoksa ses fazla mı açıktı bilmiyorum.reklamlar girdi. fonda bir şarkı çalıyordu,sahnede ise siyah beyaz görüntülerde atölyede çalışan orta yaşlı bir adam ve genç oğulları veya çırakları vardı.
just a perfect day
drink sangria in a park
sonra eve yorgun argın varıyorlar ve şişkin faturalarla karşılaşıyorlar. zannedersem yayıncı kuruluşun bir reklamıydı. ses,lou reed olduğunu öğreneceğim bir şarkıcıya aitti. o an ben vuruldum. birisi kalbimin kuyusuna bir taş atmıştı. evde,okulda sonraki haftalarda kafamın içinde hep bu dinlediğim on beş saniyelik kısım tekrar tekrar dönüyor,şarkının diğer notalarının nasıl geldiğini tahmin etmeye çalışıp,kafamda eseri yoktan yazıyordum. şarkının anlattığı şeyle,müziğin vurgusu arasında bir tenakuz var. ben iyi ingilizce bilmediğim zamanlarda bu eseri zihnimde hep intihar etmek üzere olan,dünyaya veda anının nişanesi olarak bizlere mesaj bırakan adamın sözleri şeklinde tasavvur ettim. oysa şarkıda kusursuz bir günün,parlak ışıkları altında yapmak istediği ve yaptığı şeyleri anlatan bir adam var. sonraları biraz daha düşündüğümde herhangi bir çelişki kalmadı. bu şarkı belki de sonradan gelen no surprises'ın dayısıdır. yaşamanın yavaş yavaş ölmek olduğunu bilen orta yaşlı bir aziz gibi.çalışmış,mücadele etmiş.eğitiminde,işinde,aile ilişkilerinde,sanatta,aşkta bulunduğu yere kadar gelebilmiş ve bu yeri hazmetmiş,artık dünyaya düzen vermek gibi uçuk ideallerden vazgeçmiş ve içine dönmüş bir adamın yaşadığı günden aldığı küçük bir haz. tüm şeytani vesveseler sona erdi,artık ,insanların hatalarına aldırmıyor.herşeyi dervişane bir şekilde oluruna bırakma hali.kadınlar onun için bir şehvet metası olmaktan çıkmış,hala sevdiği birkaç insan yanında. gençken telaşla yanında geçerken farkına bile varmadığı o sarmaşık,akşam sefası,güzel gagalı ördek dikkatini celbediyor.yaratılıştaki sanat ve kusursuzluğa gözlerini dikmiş.kendinin de bir zamanlar genç ve güzel olduğu zamanları hatırlıyor ve şaşıyor. yaşamak güzel bir şey ve ben nefes aldığım müddetçe hala iyi bir insan olmak adına ümit vardır.belki yarın ha ? ne dersin ?
psikolojik duruma göre etkisi değişken olan, bir lou reed şarkısıdır. uyuşturucu bağımlısı olmak isterim zaman zaman işte o zamanlar bu şarkıyı dinler kendimi öyle hissederim. günlerce bu şarkıyı dinlediğimi bilirim. bi zaman sonra kafamda "just a perfect day" sesiyle falan uyandım. güneşlik çekili sigara dumanı ve loş ışıkla mükemmel bi ambiyans yaratarak dinlemenizi öneririm. şarkılar bazen evren değiştirtir, bir bedende çok tane kafa yaşarsınız. işte bu şarkı da o şarkılardan bir tanesi.
--spoiler--
Oh, işte ne mükemmel bir gün
Seninle geçirdiğime memnunum
işte ne mükemmel bir gün
Beni ayakta tutuyorsun
Beni ayakta tutuyorsun
Kusursuz bir gün işte
Tüm sorunlar bir yana atılmış
Başbaşa haftasonu tatilcileri
Ne keyif.
Kusursuz bir gün işte
Bana kendimi unutturdun
Başka biri sandım kendimi
iyi biri
--spoiler--
insanı küçülttükçe küçültür bu parça, minnacık olursunuz, insanlara aşağıdan bakarsınız. sarhoşken dinlenmesi gerçekten tehlikeli sayılı şarkılardan biridir.
bir de pavarotti&friends'in birlikte yorumladığı haliyle dinlenmelidir. normalinden biraz daha baharatlı ve biraz daha zengindir. lou reed'in şarkıyı bu kadar soft yorumlamasının altında akıcı olması gibi bir neden yatıyor tahminimce, yoksa müziğe son derece hakimdirler. ayrıca parça öyle sağlam bir besteye sahip ki, farklı şekillerde yorumlansa bile özünü kaybetmiyor.
just a perfect day,
drink sangria in the park,
and then later, when it gets dark,
we go home.
just a perfect day,
feed animals in the zoo
then later, a movie, too,
and then home.
oh it's such a perfect day,
i'm glad i spent it with you.
oh such a perfect day,
you just keep me hanging on,
you just keep me hanging on.
just a perfect day,
problems all left alone,
weekenders on our own.
it's such fun.
just a perfect day,
you made me forget myself.
i thought i was someone else,
someone good.
oh it's such a perfect day,
i'm glad i spent it with you.
oh such a perfect day,
you just keep me hanging on,
you just keep me hanging on.
you're going to reap just what you sow,
you're going to reap just what you sow,
you're going to reap just what you sow,
you're going to reap just what you sow...