perde takma makinesi

entry7 galeri0
    7.
  1. Bir çok Türk gencini annesinin elinden kurtaracak buluştur. Olsa da alsak.
    0 ...
  2. 6.
  3. 18 yaşından küçük uzun boylu çocukları büyük bir dertten kurtaracak makinedir. nitekim 18 yaşına gelindiğinde, bünye kendi özgürlüğünü ilan ederek, "artık perdeni takmayacağım" diyebilme hakkı kazanmaktadır ebeveyne karşı. *
    1 ...
  4. 5.
  5. aile bireylerinin en uzun boylusunu perde takmaktan kurtaran icattır, bulanın aklına sağlık.
    0 ...
  6. 4.
  7. ntv'nin türk mucit programında birinci seçilen buluştur.
    1 ...
  8. 3.
  9. 2.
  10. 1.
  11. son yılların en işe yarayan buluşu. perdelerinizi hiç zahmet harcamdan takmanıza yarıyor.

    perdematik denildiğinide duydum. ama nedense bu isim bende perdeleri yıkarken kullanılabilecek bir deterjan hissi uyandırdığı için perde takma makinesi ismini daha doğru buluyorum. doğru bulmakla kalmayıp sık sık kullanıyorum.

    makinenin çalışma prensibi çok basit, korniş kıvamında bir kızağı var üzerinde, siz oturduğunuz yerden perdeyi o hazneye takıyorsunuz, sonra o bölümü gerçek kornişinizin hizzasına getirip, altta bulunan aparatı elinizle, nasıl koyduk derken yaptığınız hareketi diklemesine yaparak itiyorsunuz. saniyeler içinde perdeniz olması gereken yerde.

    şahsen ben bayılıyorum bu alete. çünkü yıllardır bünyemde kanayan bir yara olan konuda bana kurtuluş yolu sunuyor. efenim bütün erkeklerin ortak belası olan bir konudan bahsediyorum, perde takmak. evet annem olan kişi ne zaman perde yıkasa, ki onuda kendisi değil çamaşır makinesi yapıyor, perdeleri yerlerine takmak erkek olduğum için bana düşüyor.

    o perdeyi takarken, insanın kolunun arkasına giren o ağrı tarif edilemez sadece yaşanır. normal şatlar altında hiç bir şekilde takmam o perdeleri. misal kendi evimde takmam; zaten yıkamam.

    neyse annem ne zaman perde takılacak dese aramızda aynı konuşma geçer. ben kendisine "takmam ben perde filan" şeklide çemkiririm. annemde hiç oralı olmaz, "tamam oğlum, yorulm en; ben takarım" der. sonra yavaştan merdivenin üzerine çıkmaya başlar. tabi her basamakta ahlar vahlar, arasıra belini tutar, bazende dengesini kaybetmiş numarası yapar. eh bende her seferinde, "dur ya,tamam ben takarım" der; annemi merdivenden indiririm.

    annem demişken, annem çok garip bir insan gerçekten. ben bu güne kadar çok garip anne gördüm ama benimki de pek fena sayılmaz gariplik konuda. ne zaman bir akadaşım gelse evimize, bizim yıllar öncesinden kaydedilmiş olan sünnet kasedimizi seyrettirir.

    bugüne kadar kaç kere seyretmek zorunda kaldım o kasedi bilmiyorum. ama inanın dünyanın en iğrenç yapımı benim için. kurgu desen yok, konu desen ilginç değil, ışıkdan filan zaten hiç bahsetmiyorum. belki bir nebze oyunculuklar kurtarır diyebilirim.

    sünnet kasedim; bütün olayı görselleştiriyor. hani bazılarında sadece eğlence bölümü olur ya, benim sünnet kasedimde kesim işlemide aktarılıyor izleyiciye. o meymenetsiz sünnetçi ile aramda geçen bütün konuşmalar izleyici tarafından öğreniliyor.

    misal şöyle bir konuşmamız var sünnetçi amca ile,

    o dönemler ben çocukluğundan etkisi ile koyu galatasaraylıyım, sünnetçide fenerli.

    neyse, kesim işleminin ortasında, ben orda yatakta yatarken bu ibne bana "hadi bakim en büyük fenerbahçe de" diyor. bende "yok olmaz demem" diyorum ama sesimi duymanız gerek, böyle ağlamak ile soğukda titremenin karışımı bir sesim var. adam bir kaç kere daha, "hadi bakim en büyük fener de" diye bastırıyor. ama ben dayanıyorum, "hayır ya söylemicem" diyorum. bu sırada adam beni sünnet ediyor.

    işte bunu, neredeyse bütün arkadaşlarıma izletiyor benim annem. ayrıca perdeleride bana taktırıyor.

    işte bu perde takma makinesi diyorum, yeni bir sayfa olabilir benim hayatımda. en kısa zamanda alacağım bir tane.

    hoş bir yıldır alacağım diyorum ama daha almadım. sürekli erteliyorum bunu. aslında öyle çok pahalı bir şey de değil.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük