tam anlamıyla çekilmez , işkencedir.
asarsın sonra bir tane düğmesi takılmamıştır sonra sök baştan tak.
asarken birkaç kere düşme tehlikesi de yaşadığımdan pek hoş anılarımız yoktur.
bütün yıl boyunca korkuyla beklenen kutsal görev. tam unutmuştum ki bu başlığı görmemle tüylerim diken diken oldu. nefes almadan yapıldığı taktirde daha dengeli ve isabetli geçirişler yapılır ve yaklaşık 30 saniye sürer.
- kollar uyuşur.
- boyun tutulur.
- uzanmaya çalışırken ayak parmakları ağrır.
bi sürü mesele. uzun boyluysan kaçış yok zaten ama kısa boyluysan da bi çare bulur güzel anneler. hiçbir şey yapamazsa sehpanın üstüne sandalye koyar yine astırır o perdeyi.
dünyanın en kıl işlerinden biri... genellikle evin büyük oğluna veya kocaya yaptırılır; iki taraftan da ezilmişim...
arkadaş, o kadar teknolojiniz bilmem neniz var la, bi el atın şu işe... hala ilkel insanlar gibi binlerce ufaklığı bir kanala geçirmeye çalışıyoruz elimiznen!
yılda 2-3 kez de olsa evin uzununa ya da hali hazırdaki erkeğine denk gelen hadisedir. lanet olsun ki o benim. allahtan kaslı, becerikli, çevik adamızda zorlanmıyoruz dert yanmıyoruz.*
Bir sandalyenin üzerine birkaç minder ve yastığın üzerine çıkarak zar zor dengede durduktan sonra halkaları kornişe takma meziyetidir..
Evlenildiğinde erkeklerin kesinlikle kıvırıcakları en kesin olaylardandır
insanı hayattan soğutan, kollarının nemden ağırlaşmış o tül perdeye 47 saniye içinde isyan etmesiyle daha çileli hale gelen, ancak bunlara karşı kaçınılmaz olarak tamamını asma çilesini bize yaşatan eylem.
burdan isviçreli bilim adamlarına sesleniyorum, inşallah karınız bi akşam astırır size de buna bir çare bulursunuz hocalar.
Yukarı raflarda ki tencereleri istemek gibi boyu uzun olan kişilere yaptırılan
Ancak insanın ismini dahi duyduğunda boynunun ağırmasına sebep olan, annelerin yaptırmayı en çok sevdiği, çocukların yapmaktan en çok nefret ettiği iş.
nefret ettiğim aktivite. annemle kavgalarımızın ana sebeplerinden biri. kavga etmemiz üzerine kapıcıyı çağırıp "benim kızıma allah boy vermiş ama bi işe yaramıyor. perdeleri sen asar mısın mahmut bey?" diye serzenişte bulunduğu olmuştur.
pencerenin eninin iki metreyi bulduğu zamanlarda yapılması işkence halini alan iştir. takarsın takarsın bitmez, takarsın takarsın gene bitmez. ellerin yukarda olduğu için uyuşur başın döner. yeter dersin yetmez, bitmez. yıkadığına yıkayacağına bin pişman olursun. en nihayetinde bitince inip bakarsın "çok temiz olmuşlar beee!!" diye böbürlenirsin. ancak 2,5 metrelik insanlar için inşa edilmiş tavanı çok yüksek evlerde oturan insanlar için merdivenle çıkılıp görülen iş halini alır.
tertemiz yıkanmış, yumuşatıcı kokularının odayı buram buram doldurduğunu düşünerek bu sevimsiz perde asma olayını her nekadar iyi göstermeye çalışsak da kısa boylular için kabustur. *
gerçekten de erkeklerin çilesi olan durum. öyle ki buna uzun boy da gerekmez. çok uzun olmasanız da, cüce olmasanız da evde erkek güruhuna dahil bir kişi olarak bulunuyorsanız, perde asmak işi sizin ellerinizden öper demektir. şeytan da bir yandan, ''oğlum düzgün asma şu perdeleri, sana perdeleri astıranlar görsünler gününü'' diye kanınıza girer; ama siz de, ''olsun len yamuk suratlı, o benim annem bi kerem, sana mı sorcam deyyus'' deyip, kaderinize boyun eğersiniz...
uzun boyLuLarın korkuLu rüyası. genelde evdeki erkekler yapar bu olayı. perdeyi asarken keşke kısa boylu olsaymışım dersiniz. evde yapmak zorunda olduğum işlerden bir tanesidir. perde asma olayı omuzda şiddetli ağrılara neden olur. bir de perdeye baya bir kayarsınız.