evde beslemek istediğim hayvan türüdür. gidip göbeğinde uyuma, ensesine vurma hayalleri kurmaktayım. uğruna kombiyi açmayacağım, derin dondurucu yaptıracağım.
yavru penguen konuşuyordu bir gün belgeselde, siyah kötüdür çünkü açtır . *,beyazsa iyidir çünkü toktur * ama biz hep griyiz, hep açız diyerek, vicdanımı titretmiş, penguuuuuu gel ben sana bakarım diye krizlere girmeme neden olmuş hayvandır.
why do you cry penguin? sorusuna,
i wanna make myself happier. da demiş en süper hayvan türü... *
sanırım en büyük hatası hrant dink'in öldüğü hafta siyah kapakla çıkmak olan dergi. leman gibi beyaz güvercinler kondursalardı keşke kapaklarına. pesimist değil geleceğe umutla bakan bir gençlik yaratmak amacında olmalı mizah dergileri. looser bir gençlik yaratma amacındalarsa bu onların bilecekleri bir iş; ancak sadece hükümete değil toplumun içindeki mikroplara da karşı olmalı bir dergi ki misyonunu yerine getirebilmiş olsun. hrant dink dergi sahiplerinin dostu bizimse değerli bir aydınımızdır; ama her aydın gibi özgürlüğü andıran bir renkle anılması gerekirdi. her şeye rağmen en kaliteli mizah dergisidir.
TÜrkiye'de çıkan en iyi mizah dergisi. sosyal olaylara, toplumsal yaralara dokundururken sıkmayan, mesaj vermek için kasmayan dergi. ayrıca Yiğit Özgür, Ersin Karabulut ve Alpay ERdem strese, yorgunluğa, hüzne kesin çözümdür.
özellikle kapak çizimiyle dikkat çeken mizah dergisi. 'tayyipler alemi' adlı kaağı ile de basında adını duyuran derginin kuruluşu; kendine bahadır baruter'in tabiri ile 'neşeli bilekler' adını veren kesimin leman dergisinden kopması ile olmuştur.
umut sarıkaya'nın askere gitmesi ile sanki çizerlerin 4de 3nün de dergiden ayrılmış gibi her hafta biraz daha gönülsüzce aldığım hede ve hödö çizgiler kompleksi.
yıllardır takip ettiğim ama bu haftaki sayısıyla beni hayal kırıklığına uğratan dergi, şöyle ki, lombaktaki "iyi ki de senede bir gün buluşuyoruz" temelli karikatürün neredeyse aynısını daha evvelden umut sarıkaya çizmişti. neticede aynı dergidir, espri kullanılır kullanılmaz orasını bilemem de, okuyucuya biraz saygınız varsa esprinin sahibi hakkında bir açıklama yaparsınız.
ayrıca serkan altuniğne'nin bu haftaki köşesinin yarısı da eski "iş"lerinden oluşuyor. hiç değilse "bu hafta yetişemedim .mına koyyim" yazamadınız mı?
