kanaatimce bi sike benzemeyen bir mizah anlayışıdır. haa başbakana, yerlilere, maymunlara hatta çevrecilere hakaret etmeyi mizah zannedip bu dergiye para veren varsa onlara bir şey demem. diyemem.
yerlileri ve maymunları tayyip gibi çizerek onlara hakaret eden terbiyesiz mizah dergisi. artık
penguen yerine zaman gazetesi alacağım gülme ihtiyacımı karşılamak için.
muhalefet olmadan mizah olmaz anlayışının içine sıçılmış halidir. muhalefet edeceğim diye sadece küfr etmek, hakaret etmek olmaz. akılcı eleştiri yapabilmesi lazım iyi bir mizahçının. ve sadece belli bir kesime değil genele hitap etmelidir.
benim mezkur mizah anlayışı ile ilgili merak ettiğim tek şey şu: kapaktaki o resmi tasvip edenler, acaba kendilerinin resminin aynı şekilde kapağa taşınması karşısında nasıl bir tepki verirler?
emin olun ben o zaman yine aynı tepkiyi verirdim; ama sen, şimdi özgürlük, mizahın bağımsızlığı naraları atarken, resmin yayınladığında üç buçuk atar ve 180 derece dönerdin.
yani penguen dergisi almak, okumak ve hatta sevmek -ki ben de sevmesem de bazen okurum- derginin yaptığı bir seviyesizlikle aynı parelelde seviyesizleşmeyi gerektirmez, değil mi? hasılı ne tarafında tutarsan tut tutarsız ve sakat bir mizah anlayışıdır. sermayesi tükenmiş müsrif bir tüccar gibi ucuz esprilere mahkum olmuş olması zaten bu durumu bedahet derecesinde ispat etmekte.
krala hakikati söyleyebilecek bir soytarının asaletiyle değil, sarayın sefahatinde meze olmayı kabul edebilecek bir maymunun şahsiyetsizliğiyle nam salmış bir anlayıştır.
son kapağından dolayı hor görülen derginin mizah anlayışı. tayyip çevrecinin daniskasıyım diyor. daha ne? dünya üzerinde en fazla çevresini iyi koruyanlar yerliler. madem tayyip çevreciymiş; yerli gibi de çizilebilir. çizimdeki, çizerin öfkesi ise tayyibin eseridir. çizerin ellerine ve aklına sağlık. ama yine de zaman gazetesi alacağım artık gülmek için.
bir antiakp taraftari olarak mizahin bagimsizligi ve dokunulmazligi yanlisiyim ama son dergi kapağından sonra milletin pengueni kötülemesi alma hevesimi daha da artırmıştır.
ayrıca oradaki sevgili başbakanımız, biriciğimiz değildir ki. bu benzetmeyi yapan art niyetli insanları kınıyorum!
dobra dobra eleştirel mizahtır*. yeri geldiğinde deniz baykal'ı, yeri geldiğinde rte'ı eleştiriyorlar. arada eleştirilecek başkaları varsa itinayla onları da eleştiriyorlar. tuzla tersaneleri, bakanlar, milletvekilleri sayılabilir bu eleştiri kurbanları arasında. sağ ya da soldan ziyade objektif bir bakışla yapıyor bu eleştirileri. ayrıca siyasi eleştiriler dışında da başarılı bulduğum karikatürler vardır. cinsel öğeler barındıran karikatürler çizip düşündürmeden güldürmektense tarihi göndermeler, felsefi göndermeler, ince esprilerle gülmek için biraz kafa çalıştırmayı gerektiriyor bir çok karikatür. hastasıyım. hepimiz pengueniz.
beğenenlerin, danimarkalı karikatüristin çizdiği peygamberimizin resimlerini ayakta alkışlaması gereken anlayış. o da basın özgürlüğü demişti.
hödöt : neden eksiliyorsunuz, canınız mı yandı, karakter eksikliğinizle mi yüzleştiniz.
sonuna kadar basın özgürlüğünü, mizah özgürlüğünü savunuyorsanız eğer, peygamber çizeni de , ananı bacını farklı şekillerde çizeni de alkışlayacaksın. yanlışsam düzet. eksi vereceğine bir şeyler yaz şuraya da doğrusunu öğrenelim.
ayrıca %47 sayısına da takmış olması durumudur ki sebebi bellidir. inceleyin bu kesime hakaret bile ediliyor dergide. saygısızlık diz boyu. espriler kafada canlandırılıp çizime veriliyor, akıl yok, ince zeka yok.(dergiyi satın alanlara bir şey demiyorum,sözüm meclisten out)
zaten ben (kişisel olacak ama) benzer tüm dergilerin karikatür anlayışına karşıyım. karikatüre "söz" karıştırılmasına karşıyım. karikatüre bakınca "mna goym, g.telek, orspnun evladı" kelimelerine bakıp sözde "gülmem" yerine biraz kafayı çalıştırıp bu adam burada ne demeye çalışmış, amacı ne diye sormak isterim.
dikkat edin, her sene dünya çapında karikatür yarışmaları oluyor ve ülkemiz adına katılıp yarışanlar da iyi dereceler alıyorlar. inceleyin biraz, anlatmak istediğimi daha iyi anlarsınız. hatta onları da daha iyi anlarsınız.
ama tabi, olay bir endustriye dönüşmüş ise, bir karikatür(!) dergisinin benzerlerinden onlarcası mevcut ise, ortada dönen şey para ise ve gerisi teferruat ise ....
yorum yok o zaman..
ne diyelim, penguen sen çok yaşa.
"sözüm meclisten out" gibi çok süper(!) espriler çıkaracak mizah anlayışına sahip olan ve yüzde 47 nin neden bu kadar küçük görülmeyi hakettiğinin canlı kanıtı olanlarca eleştirilmeye çalışılan mizah anlayışıdır.Çoksunuz ama niteliksizsiniz be güzelim! Gidin rönesans görün öyle gelin. Kafanızı yıllardır çıkarmadığınız gettolarınızdan ülkenin en büyük iki mizah dergisinden birinin mizah anlayışını sorgulamak sizin harcınız değil!!!
bok olup da nitelikli olanlar tarafından savunulan bir anlayışmış, onu da öğrendik. sorgulamak ne haddimize bizim, biz değil miyiz koyun gibi güdülen! hatta penguen bu koyun sürülerini küçük görmüş alay etmemiş mi! hala bizim ne haddimize.
dur rönesans kaçma, seni görmem lazım.
yani demek istediğim şu ki penguenin yaptığı eleştiriler hükümetin ne kadar s.kindeyse benim veya başka birinin yaptığı eleştiriler de penguenin o kadar s.kindedir. sırf hükümeti eleştiriyor diye pengueni savunmak saçmalığın daniskasıdır. ki bu ülkedeki mizah kültürünün tek dinamik taşıdır hükümeti eleştirmek. farklı bir şey yok ortada aslında, oyun aynı oyuncular farklı. biz taraftarlar ana avrat düz gidiyoruz birbirimize. kim kazanıyor?
mizah anlayışı ne söylediğinden ziyade ne anladığın ile ilişkilidir. boş yere kıçımızı yırtmaya gerek yok. daha dün başlanıldıysa mizah dergisi okunmaya kime ne anlatıyon.
kapağına bakıp "vay kafirler yine hükümetimize laf sokmuşlar" deyip penguen veya uykusuz'un içindekileri zerre okumamış insanların (ve evet niteliksiz çoğunluğun) "hükümeti eleştiriyolar başka numaraları yok" diyebildikleri gayet de güzel mizah anlayışıdır. tabi biz bazen vakit, zaman falan alıyoruz bunun yerine. onların mizah anlayışı daha da eğlendiriyor bizi!!!
dar kafalı tayyipçilerin eleştirel bir yaklaşım sergiledikleri anlayış.
Dar kafalı olduklarından, farklı birşey beklemek yanlış olur.
Aynı dar kafalılar, ramazan ayında akşama kadar aç kalıp, akşam olunca ne var silip süpürürler, fakir fukaraya da "ananı da al git" derler. Sonra da dinden imandan bahsederler.
Kendileri ile aynı gezegende yaşamaktan utanç duyuyorum.
eleştiriyi hazmedemeyip "burada benim paramla konuşuyorsun." tarzı çemkiren belediye bir belediye başkanının partisini destekleyenlerin hazmedemediği eleştirisel mizahtır. o kapağı çizen adam senin siyaset denen şeyi öğrendiğin yıldan en az 20 sene önce öğrenmiştir onu, eleştiriyi özümsemiştir, mizahı da Oğuz Aral'dan öğrenmiştir. Oğuz Aral yaşasaydı ne çizerdi, merak ediyorum. Acaba çevrecileri boş adam olarak niteleyen saçmalıkların daniskasına nasıl bir mizah çekerdi?
insanı güldürmekle beraber düşündürmeyen mizah anlayışı. zira görünen köy kılavuz istemez zaten açık seçik belli olan şeyleri düşünüp kafa yormaya gerek yok.
neden sürekli vakit gazetesine bağlandığını anlamadığım anlayış. ulan gerizekalı herif penguen'in zıttı vakit midir bu ülkede? penguen almayan herkes vakit mi okur? çok da hastası değilim ama ara sıra alırım penguen. penguen almadığım zamanlarda da vakit mi alıyorum sanıyorsun düşünce fakiri?
