Sabaha karsi miydi bilmiyorum
yoksa aksamüstü müydü
belkide gece yarisi
bilmiyorum
girdi odama pencereler
perdeli perdesiz
ben basma perdeleri severim
ama tül perdeler de vardi
kara ustorlar da
ustorlari çekip çekip birakiyordum
bir daha inmez oldu kimisi
kimisi bir daha çikamadi yukari
ve camlari kirik pencereler
elimi kestim
kimi camsizdi büsbütün
camsiz pencereler içime dokunur
camsiz gözlükler gibi
Pencereler
yagmur yagiyordu camlariniza
kizil saçlari kederli uzun
ben alt dudagimda cigaram
türkü söylüyordum içimden
yagmur sesini kendi sesimden çok severim
Pencereler
besinci katta günesli boslugunuzda bir deniz
bir deniz mavi yüzük tasindan
serçe parmagima geçirdim usulcacik
üç kere öptüm aglayarak
öpüp alnima koydum üç kere
Pencereler
çiktim kirmizi velenseli yataktan
çocuk burnumu dayadim terli camina pencerenin
oda sicakti ve genç anamin kokusu vardi odada
disarda kar yagiyordu
ben kizamik çikariyordum
Pencereler
sabaha karsi miydi bilmiyorum
belki de gece yarisi
bilmiyorum
odamin içindeydi yildizlar
ve gece kelebekleri gibi
çirpiniyorlardi camlarinizda
ben onlara dokunmaktan çekinerek
açtim sizi pencereler
saliverdim yildizlari geceye
aydinlik sinirsiz hür geceye
yapma aylarin geçtigi geceye
kurtlar duruyor ayin altinda
hasta aç kurtlar
kurtlar duruyor önünde pencerenin
kadife perdeleri kapasam da simsiki
ordadirlar bilirim
gözetliyorlar beni
Pencereler
düstüm bir pencereden
bir güzele bakarken
dünya halime güldü
güzel dönüp bakmadi
belki farkinda degildi
Pencereler
pencereler
kirk evin penceresi odama girdi
ben oturdum birinin içine
sarkittim ayaklarimi bulutlara
bahtiyarim
diyebilirdim belki