pencere

entry81 galeri61
    49.
  1. 50.
  2. bir pencere, bakmaya
    bir pencere, duymaya
    bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi
    tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan.
    yalnızlığın küçücük ellerini
    cömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıyla
    dolduran bir pencere
    belki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetine
    bir pencere, yeter bana

    oyuncak bebeklerin ülkesinden geliyorum ben
    bir resimli kitap bahçesinde
    kâğıt ağaçların gölgesi altından
    toprak yollarında geçip giden
    kurum mevsiminden, kısır aşk ve dostluk deneylerinin
    sıralarında veremli okulların
    alfabelerin soluk harflerinin büyüdüğü yıllardan
    ve karatahtaya taş sözcüğünü yazar yazmaz çocuklar
    ulu ağaçlardan sığırcıkların çığlık çığlığa kanat çırparak
    uçup gittikleri
    o andan
    etobur bitkilerin köklerinden geliyorum ben
    ve hâlâ başım
    dopdolu
    bir deftere toplu iğnelerle
    çakılan
    o kelebeğin yabancı sesiyle

    asılınca güvenim adaletin koptu kopacak ipiyle
    ve bütün kentte
    parıldayan ışıklarımın yüreğini parça parça edince onlar
    koyu renk mendiliyle yasanın, bağladıklarında
    aşkımın çocuksu gözlerini
    ve isteğimin acı şakaklarından
    fışkırdığında kan
    yaşamım artık
    hiçbir şey olmadığında, hiçbir şey olmadığında duvar saatinin
    tiktaklarından başka
    anladım birden yolum yok yolum yok yolum yok
    çılgınca sevmekten başka

    bir pencere yeter bana bir tek pencere
    bilince ve bakışa ve suskunluğa
    işte öylesine boy atmış ki ceviz fidanı
    anlatabilir artık genç yapraklarına tüm bir duvarı
    ve sor aynadan
    adını kurtarıcının
    ve işte senden daha yalnız değil mi
    ayaklarının altında titreyen yeryüzü?
    yıkıntı elçiliğini, peygamberler
    kendileriyle birlikte getirmediler mi çağımıza?
    ve yankıları değil mi o kutsal metinlerin
    bu patlamalar art arda
    bu zehirli bulutlar?
    ey dost, ey kardeş, ey herkes!
    yazın tarihini gül soykırımının
    aya vardığınızda!

    düşler
    ne kadar safsalar o yükseklikten düşer ölürler
    şimdi dört yapraklı bir yoncayı kokluyorum ben
    eski düşüncelerin gömütünde boy atmış yonca
    ve soruyorum saflığın ve bekleyişin kefeninde toprak olan o kadın
    gençliğim miydi benim?
    çıkabilecek miyim yeniden o merak merdivenlerinden?
    merhaba diyebilecek miyim o iyi tanrı'ya çatılarda dolaşan?

    seziyorum zaman geçip gitti artık
    seziyorum an, tarihin yapraklarından benim payıma düşendir
    seziyorum aldatıcı bir aralıktır bu masa saçlarımla o garip ve kederli
    adamın elleri arasında

    bir şey söyle bana
    teninin tüm sevgisini sana bağışlayan insan
    ne istiyor diri kalma duygusundan başka?
    bir şey söyle bana
    kıyısındayım pencerenin
    ve güneşle bağlantıda...

    furuğ ferruhzad
    1 ...
  3. 51.
  4. Pencere:Bir evin Gunes ısınlarindan ve ısısından faydalanabilmesi icin dizayn edilmis,uzerinde seffaf malzeme olarak camin kullanildigi gorunuste basit ama icerikte zengin olan bir mimari yapidir.
    Pencere kıs mevsiminde bugusuna kalp cizdigimiz yaz mevsiminde macunlarini sokup solucan yaptigimiz en guzel oyuncagimizdir.Pencere,pislendiginde kolonya puskurtup gazete ile sildigimiz ve silerken dis gicirtisi gibi sesler cikaran en guzel enstrumandir.Pencere,mahallede top oynayan cocuklarin kirmaktan en cok korktuklari cam madenini kalbine civilemis,ilkokulda 4 bolmeden olusan ve iki tarafindan perde sarkitarak resmettigimiz samimi bir dosttur.
    Plastik pencerelerde cift camlarda bu samimiyeti ariyorum.
    Pimapen hayatimiza girdigin gunden beri pencereden disari bakasim gelmiyor.Ne sokakta top oynayan cocuklari duyabiliyorum,ne ruzgarin ıslıgıni dinleyebiliyorum ne de macununla solucan yapabiliyorum.
    Sen benim gozumde bir monitorden farksizsin.
    2 ...
  5. 52.
  6. dışarı açılan tek gözün, yoksa duvarlardan nefret ederdin.
    0 ...
  7. 53.
  8. kasa ve kanat elemanlarını barındırır.
    0 ...
  9. 54.
  10. Pencereyi kapama.
    Gök dolabilir içeri.
    Sen neyi görebilirsin canım,
    Islak bir bulutun ağışını mı?

    Pencereyi kapama,
    Kuş dolabilir içeri.
    Sen neyi taşıyabilirsin canım,
    Kırık bir dalının yükünü mü?

    Pencereyi aç.
    Soluğun çıksın dışarı.
    Sen büyütmedin mi canım,
    Yüreğinde onu?

    Pencereyi aç.
    Sesin sarsın dünyayı.
    Duyulur elbet canım.
    Duyulur ta ötelerden.
    Duyulur elbet canım.
    Yürek tanır kendini.
    0 ...
  11. 55.
  12. Bu dünya bir penceredir...
    Her gelen bakar gider...
    0 ...
  13. 56.
  14. Bir evde odada mutlaka olması gerekir. Hatta sırf bu Yüzünden Gökdelen gibi bir şeyde yaşamak isterim böylece perde takma olayı olmadan ve alabildiğince penceresi olan bir ev. Hatta duvar bile Olmasın cam olsun her yer.
    0 ...
  15. 57.
  16. Gökyüzü mavisini göstermiyorsa o sadece havalandırma deliğidir.
    0 ...
  17. 58.
  18. 59.
  19. hint avrupa dillerinde ışığın geldiği yer anlamından antin kuntin bir kelime.
    0 ...
  20. 60.
  21. pencereyi kapama
    gök dolabilir içeri
    sen neyi görebilirsin
    ıslak bir bulutun ağışını mı

    pencereyi kapama
    kuş dolabilir içeri
    sen neyi taşıyabilirsin
    kırık bir dalın yükünü mü

    Pencereyi aç
    soluğun çıksın dışarı
    sen büyütmedin mi ciğerinde onu
    Kokusu hayatı yıkasın diye

    Pencereyi aç
    sesin sarsın dünyayı
    duyulur elbet ta ötelerden
    Yürek kendini tanır

    sadık Gürbüz ustaya saygı ile !
    1 ...
  22. 61.
  23. evinizin dünyaya açılan kapısıdır.
    1 ...
  24. 62.
  25. Bir ayten alpman şarkısı ve her ayten alpman şarkısında olduğu gibi cem Adrian 'ın harika yorumladığı şarkıdır.
    0 ...
  26. 63.
  27. ispanyolcası ventana arkadaşlar.
    0 ...
  28. 63.
  29. yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi
    ne sevdalar ne ümitler gömdüm
    aşkı yalansız duygulardan ördüm..
    4 ...
  30. 64.
  31. “bak, dedi. pencere, penc ve re kelimelerinden oluşuyor. “penc”, şu tavladaki sayı, yani beş demek. “re” ise yol demektir. burayı, şu dört duvarı düşün. hangi tarafa gitsen yol yok, kapalı. pencere de bu dört duvarın arasında açılan beşinci yoldur, unutma.”
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1516280/+
    4 ...
  32. 65.
  33. Tren yolunun kenarında sıralanmış rengarenk çiçekler olduğunu söylüyor şiir kitapları. Fakat bizim vagonda pencere yok. Yine de kapama pencereyi. Gök dolabilir içeri.
    2 ...
  34. 66.
  35. Kış aylarında bahçedeki zeytin ağacının üzerine düşen kar tanelerini izlemesi güzel olan evin bir parçası.
    3 ...
  36. 67.
  37. Perdesini havalandıran rüzgardan, bana esmeyi anlat diye ricada bulunulan hede.
    8 ...
  38. 69.
  39. 70.
  40. 71.
  41. Dünyayı görmek için açılan gözler. O gözleri bir perdeyle kapamak kimin aklına düştü ilk?
    (bkz: katre i matem)
    0 ...
  42. 72.
  43. 73.
  44. Arkadas zekai ozger in bestelenmis guzel bir siiri. Sadik gurbuz muthis hale getirmis.

    Listen to Sadık Gürbüz-Pencere by Mervil on #SoundCloud
    https://soundcloud.app.goo.gl/Dao9r
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük