Yaza bodoslama giriş yaptığımız ancak zaman zaman da bahardan kalma bir yağmur havasıyla bizi yüzleştiren şu gecelerde hastalığa davetiye çıkaran aktivitedir. Neticeniz donup açıkta kalmasın, sonra kabus görürsünüz maazallah...
Artık zamanı gelmiştir.
Püfür püfür esen rüzgarla serin bir uykuya dalınır.
Tabi Pencereyi üstten yarım şekilde açık bırakmak daha güvenlidir. Tamamen açık kalırsa yabancı biri tırmanıp üstünüze atlayabilir.
Hatay iskenderun'da acemi birliğinde iken geceleyin yaptığımız eylem. Şubat ayında bile oldukça sıcaktı hava. (Koğuştaki termometre 20 derecenin altında olmuyordu yani) Ter içinde kalkıyordum yataktan, evet.
genellikle sıcaktan yapanlar çoğunlukta ama yeterli ve sağlıklı yalıtım yapılmayan, iklim atmosfer sıcaklık ortalaması değişikliği ve güneşten gelen uv ışıklar başta olmak üzere artan sıcaklık ile klasik yalıtım malzemeleri binalarda yetersiz kalmaktadır.
bir de büyük camlar ve evi güneş gören cepheden seçmek (artık bu ısınma derdinde olup 3-5 kuruş doğalgaz parası yüzünden evim güney cephesi olsun demek aptallık oldu)odaları mikrodalga fırına çeviriyor.
hele ki güneşi akşama kadar gören ev bir de klima varsa ve doğru kullanılmıyor eski teknoloji ise ortaya çıkan ısı değişimiyle gece sauna hamam kadar nem ölçüsüne ulaşıyor. bu sırada klimaların solunum yollarına yaptığı etkiyi kronik rahatsızlıklara yol açmasına değinmeye gerek yok.
Altıncı katta uyurken içeri yarasa girmesiyle sonuçlanmıştır. Üç kız sadece üstümüzü örtüp gitmesini bekledik.
Uykudan öyle bir uyandırdı ki insafsız bu kadar dehşete kapıldığımı hatırlamıyorum.