"lan lan olum nolur roberto carlos vurmasın, guiza falan atsın. of aq ya roberto geliyo ciddi ciddi zçtık aq! neyse ben yerimde kalayım bari akşam akşam mefta olmayalım, yok lan bu gelir şimdi üstümüze vurur en iyisi sağa yatayım, yok lan bu solak sola yatayım oraya atmaz. aha geliyo valla geliyo annneeee!!!"
büyük bir çoğunluğu gayet rahattır. zira kalecilerden kurtarma değil, atı$ yapan oyuncudan gol beklenir. bu durum da atı$ yapan oyuncuyu sahadaki herkesten daha gergin hale sokar. zira o koskoca kale bir anda küçülüverir gözünde.
bir penaltı atışı sonunda en suçsuz konumda bulunacak olan kişi kaleci olacağı için gayet rahat ve taşak modunda olması beklenir. sonuç itibariyle gol yese laf edilemez ki bütün şimşekler penaltıya sebebiyet veren oyuncunun üstünde olacaktır, üstüne hasbelkader penaltıyı kurtarsa kahraman olur. o yüzden herkesin içinde küçük bir hayaldir penaltı anında kaleci olmak.
penaltıya gelen oyuncunun gözlerine sert sert bakılır,kafasının içinden geçenler okunmaya çalışılır,nası olsa %99 gol kaybedicek birşeyim yok diye düşünür ve rahattır.
