lisedeyken turnuvanın final maçıydı ve koca okululda ki iki tm sınıfının ikiside finaldeydi. yani çok prestijli bi maçtı. okul takımın da stoper oynayan ben 0-0 giden maçın son dk da kazandığımız penaltısını atacam dedim. ki trübünde yani çıkmaya başladığım kız a şekil yapayım diye. aslında iyi penaltıcıyımdır. kaleciyi sağa topu sola sert bi şekilde yolladım. ama top o sertlikle direkten döndü.forvetlerine uzun top attılar, o da golü attı. hakem de maçı bitirdi.
kafasına aldığı bir darbe ile yerde kalan futbolcu şuurunu kaybeder. akabinde hakem penaltı verir. topu eline alan ve şuuru açık olmayan futbolcu penaltıyı ben kullanacağım diye ısrar eder. sağlık ekibi eski türk filmi doktorları kıvamında bir tayfadır ve futbolcunun her isteğinin yerine getirilmesini aksi halde onu kaybedeceklerini falan söyler. bu nedenle kimse futbolcuya yahu sen atma penaltıyı demez. şuursuz futbolcu topu yanlışlıkla kendi ceza alanlarına diker. kaleci kaş göz yaparak oğlum burası bizim kale falan demeye çalışsada o an bir şok geçiren futbolcu sende kimsin ben sen tanımıyorum der. yandan sağlık ekibi kaleciye seslenir yeter uzatma adam hasta gibisinden ve biraz mal olan kaleci geçte olsa durumu idrak eder akabinde susar. şuurunu kaybetmiş olay adamımız topu kendi ceza sahası içerisinde penaltı noktasına diker herkes susmuştur. hakem düdüğünü çalar ve atış kullanılır. çok sert bir şut çıkaran şuursuz futbolcu topu doksan diye tabir edilen yere yollamıştır ki o da ne? kaleci müthiş bir hamle ile topu kornere çelmiştir. şuurunu yitiren futbolcu kardeşimiz atış sonrasında fenalaşıp bayılmıştır. acıbadem hastanesinde yoğun bakıma alınmıştır. dileriz önemli bir şeyi yoktur. konuyla ilgili bir gelişme olduğunda sizlere aktaracağızdır. *
topçumuz son derece sinirli olmalıdır ve bu ruh haliyle penaltı atışını ölümüne abanarak kullanmalıdır. tabi şans bu ya, o top da direkte patlayacak ve kendi kalesine doğru yol almaya başlayacak. tabi ki atatürk olimpiyat stadı'nın eşsiz rüzgarı sayesinde bowling topu gibi kararlı bir şekilde ilerleyen top kendi kale çizgisi hizasından kornere çıkacak. afiyet olsun...
penaltıyı kullanan tibetten gelmiş guru topa odaklanır. öyle bir odaklanmak ki top allah (bkz: allah diye kükreyen aslan) diye bağırır. sonra bisikletle ayın önünden geçen e.t. ve küçük arkadaşı osurur. ardından bush keserim topunuzu, özgürlük getiricem bu sahaya diye bağırır. sonra micheal jacksonet'nin yanındaki çocuğun poposunu eller.
hakem faul verir. tüh faul oldu kornere kavuşturamadık topu.
penaltı atışı direk kaleye vurulmak zorunda olunan bir atış olmamakla birlikte paslaşılarak da kullanılabilir. bu sebepten dolayı bir ihtimal de penaltının paslaşılarak kullanılmasını takiben topun kornere atılmasıdır.
ve yahut topa öyle yumuşak vurur ki o anda oradan geçen bir martının kanadına takılır martı da onu alır götürür penaltıyı kullanan oyuncunun kale çizgisinden geçirir. sonra gandalf elinde düdük, altında iskoç eteğiyle oyuna girer. akabinde mahmut, küçük emrah ve bülent ersoy hep birlikte korneri kullanırken polyanna'ya faul yapılır. bakalım kahramanımız bu durumdan kurtulabilecek mi?
veyahut penaltı kullanan şahıs topu köşe gönlerindeki bayrağa vurur, o kadar sert vurur ki bayraktan seken top kendi kalesine doğru yol alıp kornere çıkar.
1) oyuncu penaltı noktasından kendi kalesine doğru bir vuruş yapmalıdır. böyle bir vuruş yapması için gerek ve yeter şart futbolcunun şuurunu yitirmiş olmasıdır.
2)bu ihtimal birinciye göre çok daha zordur. şöyle ki;
oyuncu topa rakip kaleye doğru vurur. o kadar sert vurmuş, o kadar sert vurmuştur ki top direğe çarpıp, vuruşu kullanan
oyuncunun kalesi tarafından dışarı çıkmıştır.