Farsça'da pamuğa ve pamuk çiçeğine 'penbe' denir. Pamuk çiçeklerinin başlangıçta aldıkları açık kızıl renkten dolayı... Burada da ilginç bir nokta; 'pamuk', 'pembe', 'penbe' ve ingilizce'deki 'pink' (pembe) sözcüklerinin benzemesidir. AngloSaxon'ların Mezopotamya'da yaşamış olmalarının bunda büyük etkisi olsa gerek... Farsça'daki bazı temel sözcüklerin ingilizce'de de bulunması bunu destekliyor. (Örneğin, sitare-star, peder-father, birader-brother, nev-new)
günlerdir yazar olmasını beklediğimiz "çaylakcık"
hadi len artık bitir şu 20 entry'i diyor ve aşağıdaki şarkıyı kendisine armağan ediyoruz.
(bkz: bitsin artık bu hasret buluşalım gayrı)
juventus fc'nin ilk formasının rengi. o zamanlar en ucuz kumaş pembe olduğu için bu renk tercih edilmiştir. buna bağlı olarak geçen sezon da pembe forma giydiler galiba. hoş.
aşkın rengidir. eğer pembe bir elbise ya da gömlek giyerseniz aşkı kolayca kendinize çekebilirsiniz. pembe giymek, aşkı sunmaya ve kabul etmeye hazır olduğunuzu gösterir.
bu rengin korkunç çağrışımlarına maruz kalarak büyüdüm. kadınlara ne olması gerektiğiyle ilgili verilen sembolik mesajların ilkiydi bu renk. sonra sonra fark ettim ki aslında siyah her renk.