hatıralardan birer bukle edindi düşlerim,
terk edilmiş dünyalardan birer zaruret;
ve elleri yosuna bulanmış vefalarıma tutunuyor gözlerin
vehametlerinde affedilemeyecek sözleri
ah güzel meleğim;
mucizeler öksüz kaldı fahişe anneler öldü öleli...
bu korkunç badireyi sizlere bu liriklerimle tasvir etmek istedim.
merhaba,
ben pembe tolga
alelade bir sabahın mahdut huzuruna "merhaba" demiştim. aynanın karşısında saatlerce dikiliyor, böyle bir canlıyı yarattığı için tanrının kişisel mail adresine tebrik dolu mesajlarımı yollayarak şen kahkahalar saçıyordum. ne de güzel bir gündü aslında...
pembe çatılı evimin balkonundan buhran dolu insanları izleyip üzerilerine kaynar su dökmemek için kendime zor mukayyet oluyordum.
mutluluk tesirli enfreruj dalgalarımı evrene yollarken bir yandan da kokain paketimi hazırlıyordum.
kısa bir sürede kokain paketimi hazırlayıp abraham lincoln'ün kürek kemiğinden yaptırttığım servet değerindeki tepsinin üzerine döktüm. bu fevkalade görüntü karşısında da kahkaha atamadan edemedim. bir süre de kendimi ayakta alkışladım ve hemen akabinde kokain dolu abraham tepsimin başına yeniden konuşlandım. fakat o da ne...
kokain partimin en haysiyetli aşamasında evimin kapısı çalıyordu. tanrım bu ne cürret?.. bu kimliği belirsiz güruhlar da kimdi böyle?
derhal alet çantamdan çıkardığım iki adet yaşlı kadın vajinasını -200° c'lik sıvı azota bandırıp kendime kusursuz bir savaş aleti tasarlayarak kapıya koşturdum. bu haysiyetsiz insanları dondurulmuş vajinalar ile darp edip geri püskürtecektim. pembe bir komando edasıyla kapıyı tekmeleyerek araladım.
karşımda yüzleri pembe panter maskeleriyle gizlenmiş onlarca erkek adam dikiliyordu. şaşırmıştım...
üstelik evde yapayalnızdım. robotum gri tlg fransa bilişim fuarına gitmişti. köpekbalığım beyaz münir de öğle yemeği için denize açılmıştı. tanrım ne yapacaktım böyle... sabah sabah üzerimde fazla nakit de yoktu. bir süre sessizce bakışmamızın ardından arka cebimden 75.000 tl çıkarıp bir hışımla suratlarına çarptım. 75.000 tl'yi bölüşen üç kişi hemen benim safıma geçmişti bile. fakat bu yeterli değildi. sayıca bizden fazlaydılar. ne de olsa işe yaramayacaklar diye bu üç kişiyi moral olsun diye sikip öldürdüm. artık gerçekten yapayalnızdım...
ve bir anda karşımda dikilen kimliği belirsiz pembe panterler üzerime saldırdı. bir kuğu gibi süzülerek salona doğru kaçtım. sırtlarında devasa çantalar vardı. tanrım kim bilir içlerinde neler vardı.
kanepenin arkasına saklanmıştım. bu sırada kanepenin altında 25.000 tl bozuk para bulmuştum. el bombası gibi 25.000 tl'yi de üzerilerine fırlatıp en azından bir kişiyi başımdan savdım. yaklaşık beş kişi daha vardı. çatışmanın bir manası yoktu. kanepenin ardından pembe bayrak sallayrak kendimi gösterdim. ve ardından söze girdim:
- merhaba, ben pembe tolga. rica ediyorum merakımı mazur görünüz. acaba bu hususi teşebbüsünüzün sebebini öğrenebilir miyim? bu kutsal ihtimamınızı saygıyla karşılıyorum fakat; şu an özel mülkümün içerisine duhul oldunuz. sizi şuracıkta siksem yeridir.
+ merhaba, biz de karanlık gay güçler. (hep bir ağızdan koro şeklinde) seni çok yakından tanıyoruz tolga efendi. aylardır bu saldırıyı planlıyorduk. şerefimizi beş paralık ettin. artık buna bir son vereceğiz. senin yüzünden ibneliğimizi saklar olduk. senin yüzünden alnımız açık bir şekilde gay gay sokağa çıkamıyoruz. şimdi sözlüğü bırakacaksın. gözümüzün önünde bir veda konuşması hazırla ve terk et o platformu. bir daha giriş yaparsan evini yeniden basarız. kendi rızanla veda ettiğini açıkla. gayların yüz karası seni. bizi yeterince rezil ettin.
- hu huu beyefendiler; bakın lobları başında düzgün delikanlılara benziyorsunuz. yazık etmeyin o gencecik içine empoze edilesi, omuz çukuruna elmas uçlu matkap sokmaya elverişli, sırtında termit beslemekten kendimi asla alıkoyamayacağım körpecik bedenlerinize. yazık etmeyin... hem sözlüğü bırakmazsam ne olacakmış?
dedim ve üzerime saldırdılar. çantalarından pompalı ve yarı otomatik olmak üzere iki çeşit vibratör çıkarıp şakağıma dayadılar. direnemezdim... beni oracıkta, kendi evimde vuracaklardı. vibratör zoruyla beni sözlüğe sokup kendi üslubumla veda yazısı hazırlattılar. çaresizce yazdım... (#16949023)
zorla veda ettirmelerinin ardından gözlerimi bağlayıp beni kaçırdılar. sırf sözlüğe geri dönemeyeyim diye günlerce beni aç susuz ama en önemlisi de götsüz bıraktılar. tanrım bu nasıl bir kindi böyle... gaydaş gaydaşa bunu yapar mıydı?
gözyaşlarıyla bezenmiş korkunç haftalar geçiriyordum.
ve bir gün...
umutlarımı birer birer yitirdiğim, tüm pembeliğimi karanlık zindanlarda kaybettiğim anda bir şeyler olmuştu:
patlama sesiyle irkilmiştim. içeriden korkunç çatışma sesleri yükseliyordu. akıbetim hakkında endişeliydim. ne olup bittiğini anlamaya çalışırken bir anda içine hapsedildiğim zindanın kapıları aralandı. bu... bu robotum gri tlg'ydi. gözyaşları içinde sarıldım ona. onun da yanaklarından usulca makine yağı süzülüyordu. üstü başı kan içerisindeydi. içeride bir katliama imza atmış olmalıydı. "nasıl" dedim. "nasıl bulabildin beni vefalı dostum? tüm umutlarımı tüketmiştim oysaki..."
o soğuk ve babacan krom elleriyle popomun sağ lobonu sıktı. hafif bir tebessümle ekledi:
"bir gün bunun olabileceğini düşünmüştüm tolga bey. ve sizin haberiniz olmadan 03.06.2010 tarihinde poponuzun sağ lobunun içerisine bir gps yerleştirmiştim. eve geri döndüğümde abraham tepsinizdeki dokunulmamış kokainleri görünce kaçırıldığınızı anladım. zira siz o kokainleri asla ardınızda bırakmazdınız. ben de gps ile yerinizi saptadım ve bir operasyon düzenledim. umarım bana kızmamışsınızdır efendim. "
gözyaşlarıma hakim olamıyordum. ne vefalı bir dost, ne yürekli bir robot yetiştirmiştim ben böyle. sözde sözlükteki dostlarım, birbirinden gay gaydaşlarım neredeydi? hani neredeydiniz söylesenize?.. sırf kaçırıldığımı anlayın diye, zorla yazdığımı fark edin diye veda yazımın içerisine ipuçları bırakmıştım. ama hiçbiriniz fark etmediniz.
kalbi olmayan akülü bir robot kadar olamadınız demek...
tanrım bu ne acı bir tecrübe böyle. nerede sizin dostluğunuz söyleyin vefasız adamlar? bakın ağlıyorum yine. gözyaşlarımdan birer mektup yazıyorum size. kırgınım hepinize.
asıl ibne sizsiniz işte.
hatıralardan birer bukle edindi düşlerim,
terk edilmiş dünyalardan birer zaruret;
ve elleri yosuna bulanmış vefalarıma tutunuyor gözlerin
vehametlerinde affedilemeyecek sözleri
ah güzel meleğim;
mucizeler öksüz kaldı fahişe anneler öldü öleli...
kaçıran kişinin serefsizimbenimaklimagelmisti olması muhtemeldir.
zira karşılıksız aşk söz konusudur.
zorla güzellik olmazdır.
peşini artık bıraksındır.
terbiyesizlik yapmasındır.
bunu yapan kişiyi büyük bir çelenk göndererek tebrik etmek isterim. çok büyük bir olayı başarmış kişi olacaktır. ki herkesin refah ve mutluluk içinde, hayatlarından pembe kavramı çıkmış bir şekilde yaşayacakları aşikardır. *
tolga da benim gibi erkeklerden hoşlanan biriymiş galiba. keşke onun zamanına denk gelebilseydik. bu mesajı görürsen ulaş bana. bir çift lob Emrine amade.
