bir kaç gündür murat bardakçının eski programlarını izliyorum hepsinde murat bardakçı ve erhan afyoncu belgeler, evrakalar ortaya koyuyor analizler yapıyor pelin de boş boş oturuyor arada tarihle alakası olmayan bir iki kelime sikimsonik laflar ediyor. doğru düzgün konuşmayı da beceremiyor amk kızı heyacan yaparak her laftan sonra yutkunuyor mal.
Beğenilen ama neden beğenilen bilinmeyen tarihçi.
Belki de buğulu sesi.
Kızdığı zaman yutkunması, nefesini tutup derin bir nefes alması, bir lady edasıyla amiyane tabir kullanıldığı zaman bakışını önüne düşürmesi, vücut mimikleri arasında elini yüzü hizasında avuçları yarı yukarı dönük konuştuğu kişiye karşı dönük olması, asla saçları ile oynamaması saç savurması düzeltmesi yapmaktan kaçınması...
Edibüdü: Bir dakika; galiba ona gizli platonik bir aşk hissi içimde var.
Aman Tanrım!
Kendisini tarihin arka odasında uyurken tanıdım çoğunlukla erhan-murat vandalları tarafından hırpalanan narin bir prensestir ama batılı kafasıyla bakıyor türk tarihine ve esas aldığı kaynaklar hep batılı kaynaklar. Beni mahveden şey ise bu kadının bir ara ahmet hakan denen vasıfsız medya amelesiyle çıkmış olması ablam piyasada adam mı yoktu gitti. Yozgatlıyı buldun halbuki aynı tarihlerde malatyalı yağız delikanlılar vardı istanbulda.
Murat bardakci ve erhan afyoncu sorardı anadolu'da kan gövdeyi götürüyordu ermenileri techir etmeyip kimi edeceksiniz diye sesini ağlamaklı yapıp banane banane diye cevap veriyordu
Ne zaman görsem grip olmuş, her zaman burnu akıyormuş gibi sanki. Yeryüzünde Sonsuza kadar grip olan tek kişi olduğu için kendisini tebrik ediyorum. Üstelik şehla gözlü.
