turkcedeki en kivrak kelimelerdendir. yeri gelir boynunu buker* kabullenir, yeri gelir sinirlenir ceker gider. bir "peki" dersin mesele kapanir. tum bosluklari doldurabilir.
talk show veya yarışma programlarında, program sunucuları tarafından konuyu uzatmayıp diğer olaya geçmek için kullanılan kelime.
(bkz: okan bayülgen)
(bkz: beyaz)
sevgiliye trip atılması sırasında kullanılan kabul kelimelerinden biridir.
+ mjiss jackal gerçekten abartıyosun şu an.
- yok öyle birşey.
+ bence abartıyosun olmaz ki bu kadar.
- peki.
+ ne peki?
- bildiğin peki işte. abartıyorsam abartıyorumdur. iyi geceler.
+ haydaaaa!
bazen de, kabul etmemektir, savmaktır baştan... kimi zaman sus demektir, aşağılamaktır.
bazen de, bilerek yanlışa giden yolda yürüyerek ispat etme girişimidir...
karşı tarafın cevap verebilme hakkını itiraz edebilme hakkını elinden alan acaip bir kelimedir. demeyihiç sevmem denilmesinden nefret ederim. o derece göt olup kalıyon oglum...
En cesur sözcüktür, tek başına kocaman bir cümledir hatta.
bahaneler sıralanır, kalbini kırmanın ya da seni kızdırmanın haklı(!) sebepleri söylenir, hiçbişey diyemezsin.. aslında o kadar çok şey dersin ki içinden, kalbinden, beyninden, kelimeler yetişemez ve 'peki' ye başvururlar. 'peki' , bütün anlamları sırtlanır ve dudakların arasından uçuverir. o anlam yoğunluğuyla yola çıkan 'peki' , karşısındakinin kulağına geldiğindeyse bir o kadar hafif, anlamsız ve sıradan olur. çünkü 'peki' , bu durumu hep yaşar ve bundan yorulmuştur artık.. ama yorulsa da kendini feda eder, çünkü diğer kelimeler, noktalar, virgüller ne kadar kullanılırsa kullanılsın, ne kadar uzun cümleler kurulursa kurulsun, karşısındaki için bir şey ifade etmeyeceğini bilir ve kendini atar dudaklardan dışarı...