televizyonun ilk çıktığı zamanlarda bu adam bana niye bakıyor töbe töbe diyen, veya televizyonda erkek görünce abdesti bozulmasın diye başını örten teyzelerin akranının sarfettiği cümle.
zeki müren'i sadece radyoda duyduğu şarkılardan bilen, hayatı boyunca hiç tv görmemiş, tv'de zeki müren'in de kendisini göreceğiniz zanneden primitif insan modelinin fix repliği.
belediye reisi yardımcısı: "vallah görürse iyi deel! ev halidir gardeşim insan icabında donla geziyor. e bütün gün de takım elbisesiynen kravatıynan durulmaz ki yau"
...üzerine
belediye reisi: "ya saçmayamayın be. sinemada artisler bizi görüyor mu? artık her evde bir sinema olacak. ve sinema parasına lüzum kalmayacak"
köy halkı: vizontele nedir ki?
belediye başkanı: radyonun resimlisi. zeki müren'i hem dinleyecek; hem göreceksiniz.
cem yılmaz: peki zeki müren de bizi görecek mi?
unutulmaz cem yılmaz repliği.her duyduğumda gülerim.
aslında çok ince ve o kadar da felsefi bir espridir.hayatta her şeyin karşılığı olduğuna inanırız.oysa bakın aslında yokmuş. biz zeki müren'i görürken o bizi göremeyebiliyormuş.hayattaki bir çok basit durum için bu geçerlidir.kaf dağının ardında gezinmeye gerek yok.mesela biz birini severken o bizi sevemeyebilir.biri bizim için varken o bizi tanımaz bile.Nazım'ın dediği gibi "yani sen elmayı seviyorsun diye kardeşim onunda seni sevmesi şart mı?"
k:peki başkan bu vizontele nası bişeydir duyan var duymayan var.
ae:bu vizontele radyonun resimlisidir.
sö:nası yane?
ae:yaw kardeşim,zeki müren radyoda şarkı söylemiyormu?
sö:e söylüyor
ae:işte söylerken hem duyacaksınız hem de göreceksiniz.
cy:peki,zeki müren'de bizi görecek mi?
ae:onu bilemiyorum.
sö:görürse iyi değil.ev hali kardeşim,icabında insan donla geziyor.koskoca zeki müren'e ayıp olur.
hani zeki müren görse neyse, ajansta başbakan çıkar reisi cumhur çıkar, evde sürekli takım elbiseyle oturamayız ki... diye devam eden vizontele repliği.