bulaşık deterjanı reklamında yemekten sonra sorulan soru. herkesin duymazlıktan geldiği halde birisi sözde markayla bulaşık yıkayacağı için mutlu mutlu üstlenir bu işi. (bkz: reklam işte)
günün sorusudur. bir sürü insan bir eve toplanılmış, yemekleri güzel güzel hazırlanılmış, hep beraber yenilip içilmiştir. göbeklerden belin doğrultulamadığı zamanlar hafiften geçmeye başlamış ve herkese bir rehavet çökmüştür. ayaklanacak kadar kendini toparlamış olanlar yavaş yavaş ayakkabılarına bakmaya başlarlar. sıralama bellidir: yedik, içtik, ya bulaşık yıkayacaz, ya da kaçacaz. kaçtınız, kaçtınız, elinizi kurtardınız durumu sözkonusudur. evsahibi ayılır da niyetinizi anlarsa kapıyı kitleyip anahtarı bulaşıkların en altına atıverir, siz de anahtarı bulana kadar başlarsınız yıkamaya.
daha basit bir çözüm için king, poker, tavla, kişi sayısına göre bir oyun belirlenip bahisler açılır, kaybedene süper nemlendiricili bir el kremi ile beraber mutfağın yolu gösterilir. *
herkesin diğerinden "ben yıkayım!" cevabını vermesini beklediği sorudur. tabii herkes birbirinden bu cevabı bekleyince, hiç kimseden gelemiyor öyle bir cevap haliyle.
-abi sağol yemek için yaa,param yoktu, çok makbule geçti. bi daa hep bu lokantaya gelelim.
= ne diyosun abi yaa,sen ciddi misin? bende de para yok!
- (bkz: peki bulaşıkları kim yıkayacak)