dünya tarihinde din ve inanç adına yapılmış en iyi filmdir. bir çocuk dahi anlayabilir. sorgulayıp doğruya ulaşmak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
filmin bir yeri var ki can alıcı yeri burası:
--- spoiler ---
“kafam çok karıştı rabbim.
bir şeyleri yanlış yapmış olmalıyım.
bir türlü beni duymuyorsun. sorunlarıma cevap ve r. hiç olmazsa bana bir yol göster.
lütfen!
ellerimi böyle mi yapmalıyım yoksa ayaklarına mı kapanmalıyım? dikkatini çekmek için çan mı çalayım yoksa hoparlör ile mi konuşayım? gita’ya mı, kur’an’a mı yoksa incil’e mi uyayım?
her bir yöneticin farklı şeyler söylüyor. birisi pazartesi oruç tut diyor diğeri salı. birisi güneş doğmadan önce yemek ye diyor, diğeri güneş battıktan sonra. birisi ineğe dua et diyor diğeri onu kurban et. birisi rabbin evine ayakkabı ile giremezsin diyor diğeri ise girebilirsin. birisi diyor sağ diğeri diyor sol. şaştım kaldım aralarında.
durum artık sinir bozucu olmaya başladı. evime gitmek istiyorum sadece. ne dersen yapacağım söz. yeter ki beni evime gönder.
lütfen!
bir şeyler söyle!”
çok güzel bir film. günümüz dünyasının ikiyüzlü din tüccarlarına vermiş veriştirmiş. "benim bildiğim iki tanrı var. biri bizi yaratan, öbürü sizin yarattığınız" diyerek bir cümleyle açıklamış herşeyi.
ayrıca film hintçe çekilmiş. beni şaşırtan bir sürü türkçe kelime duymam oldu. hatırladıklarım; umut, çatı, dost
anne tarafım kürt olduğu için kürtçe de biliyorum ve kürtçe kelimeler de duydum. berf ve garm. kar ve sıcak anlamına geliyor ki filmde de aynı anlamda kullandılar. kim kimin kelimelerini aşırmış bilemiyorum tabi.
dünyevi çıkarlar için yaratılan tanrılar,dünyevi çıkarlara kurban gidecektir.
benim için filmin özeti bu.her inanca dokundurmuş olsa da, özellikle hinduizm inancındaki çok tanricilik,puta tapinma ve ruhban sinifinin kurnazlığınin eleştirisi üzerine kurulu, izlediğim en iyi filmlerden biri.baya da komik.