tüm kalbimle reklamın gücüne inanlardanım. reklam ile her şeyi yaptırmak, satın aldırmak, manipüle etmek mümkündür.
fakat hijyenik pedler gibi bazı ürünlerde reklamın çok da etkili olmadığı kanaatindeyim.
düşünün ki bir hanımefendi kalitesiz bir ped yüzünden zor duruma düşsün. cümle aleme rezil olsun. bir daha trilyon versen aynı markanın başka ürününü dener mi acaba? hiç sanmıyorum. ayrıca direkt olarak insana rahatlık ve temizlik duygusu vermesi gereken bir ürün grubu bunlar. insan kendisine en ufak bir rahatsızlık verdiği halde sırf reklamı iyi diye de tercih etmez bu tür ürünleri. yani bir kola değil ki 10 sene sonra gastrit ol ya da bir koltuk değil ki 5 sene sonra sökülsün. hemen o gün o saat o an sana iyi hissettirmeli ve rahat olmanı sağlamalı.
işte bu sebeplerden bu ürün grubunun en iyi reklamı kalitesidir gibi geliyor bana.
edit okuyaydın da öyle eksi vereydin. troll başlığı değil bu arkadaşım
--spoiler--
en kuru peeed molpeeeed
--spoiler--
repliğinden anlaşılabilir. zira kullanılmayan her ped zaten kurudur. ne yani orkid, ürününü ıslak pazarlıyo da bu molped kurutup mu satıyor?
adet döneminde o kadar mutlu gülücükler saçan hatun göremezsiniz. reklam zaten burda saçma. gercekci olması için ecza dolabının önünde kıvranarak ağrı kesici arayan, bir yandan küfür mırıldanan,pijamalı, saçları dağınık hatunu oynatsalar gercekcı olabilir ancak.
hiç bir yeri ağrımayan, ufakta olsa sivilce sahibi olmayan, mini etek, skny kot giyip kelle gibi sırıtan uzaylı kadınların regl sorunlarının yansıtılması bu hataya bir örnektir.
hiçbir kız reglyken güle oynaya zıplaya ortalıkta gezinmez hele ki beyaz pantolonla asla. pedler ağrıyı da önlüyomuş gibi bi hava var hiçbirinin mi karnı ağrımıyo allah aşkına? **
tanım: efenim olayı teknik takibime alarak yorumlama gereği hissettiren iş bu başlık mantık hataları ilen doludur.
sevgili kullanıcı!
Reklam dediğimiz şeyle sadece bir ürünün kaliteli olduğunu anlatmak malesef yetmiyor. iyi emici olmasa zeten diğer markaların hiç alınmaması tercih edilmemesi olası olurdu. Çünkü sayın kullanıcı, piyasa karışık, rakipler çok. Kanatlısı, kanatsızı, bonfilesi anlayacağın "benim ürünüm senin ürününü döver" çerçevesinden olayı ele alırsak ancak rakipler arasında sıyrılma imkanımız olur. Bir de işin duygusal boyutu var ki her özgüveni oturan marka üzerini cilalamak zorundadır ve tüketiciyle duygusal bağ oluşturma yoluna gider. yani "seni sararım, sarmalarım, uçurur hafifletirim, paspasın olurum, benimle mutlu olacaksın" türünden vaatlerle iki kat, naylon arası pamuğumsu yüzeyi sanırsınız ki hayat arkadaşı.