Ne yazık ki çirkef olmak gibi bir özelliği yok kendisinin o yüzden herkesi kendi cirkefligiyle başbaşa bırakıyor. Ne olduğunu ya da olmadığını iyi bildiği için kendini bilmezlere söyleyecek başka sözü yok.
ulan su yonetim izin versin yok ben cok disiyim mesajini vs suraya koyarim. git kizim git ya. sabahtan beri vik vik susmadi.
yok ateistmis din etiketmis.
tamam ben hastayim diyelim. ee sen sus konusma. da niye ugrasiyon.
ozel bilgi vermem dedim küstü.
bi ergenlikle suclamalar.
trolum ben pisligim cok pislik he hadi by. sen kralicesin he.
Akıl sağlığı yerinde olmayan, kendisine konuşmak için mesaj attığımı zanneden, sanrilari olan,üstüne üstlük terbiyesiz olan hickimseyi dikkate almayan yazar.
Herkes haddini bilsin.
Bir suredir tanisikligimiz olan ve bugun yuz yuze gorusme sansi buldugum psikologtan ziyade bir arkadaş, bir abladır benim için. Gerçekten hayatima etkisi çok buyuk. Öyle bir yüzü üzmeyin fazla pisman olursunuz. *
Not: Ayrica buyuk ihtimalle onun sayesinde şu an pozitif bir hayatim var. Beni kendimle tanistirdigi icin ona cok tesekkur ediyorum.
-tabi ki bütün girilerini okumadığımı itiraf etmekle birlikte- birçok yazısında zorlama/abartı ingilizce sözlere rastladım. zorun ne senin? diye sormak istiyor insan, sen kim oluyorsun da mustafa, namık, yahya kemallerin, onca güzel insanın bu dili türkçeleştirmek adına sarf ettiği çabaları, heba ettiği yılları boş bir özenti uğruna harcayabiliyorsun? sen kim oluyorsun da oktay sinanoğlu uluslararası toplantılarda bile ısrarla türkçe sunum yaparken sen burada, zaten türkçe konuşulan bir ortamda, ısrarla ingilizce kasıyorsun? sen kim oluyorsun da seninkinin katlarcası yabancı dil bilgisi olan insanlar günlük hayatta türkçe'yi seçerken sen burada ingilizce parçalıyorsun? sen kim oluyorsun da koca bir davayı sırtlamış insanlar mevcut türkçe'yi bile daha da arı duruma getirmek için çalışırken onların sırtındaki yüke bir de sen bir şeyler koyuyorsun? sen kim oluyorsun da atatürk, terimleri türkçeleştirmek adına oturup da geometri kitabı yazarken sen burada ingilizce yazıyorsun? sen kim oluyorsun da ben kırmızı yerine kızıl demek, kahverengi yerine konur demek adına konuşmamın doğallığından, akıcılığından, etkileyiciliğinden taviz vermeyi göze alırken sen burada tam tersini yapabiliyorsun?
şurayı okumadan şans eseri bir kedi ile başlayan diyaloğumuz oldu. kendimden utandım. melaike gibiymiş meğer * gerçi bunu diğer insanların izlenimlerinden değil de kendi gözlemlerimden öğrendiğim hiç de fena olmadı. ağlama sakın sen.
Entrylerini içinden geldiği gibi yazmak isteyen yazar.
insanlar ve pek çok konu hakkinda amiyane bir dil ve her türlü küfür kullanılarak yazılan entrylerin yazıldığı bir sözlükte ingilizce yazılan entrylerin göze batması ve Afilli olmadığı şeklinde eleştirilmesini Son derece komik bulmuştur. Kendisinin, entry yazarken insanların ne dusunecegiyle ilgili en ufak bir kaygısı yoktur. Afilli olup olmamayı da çok umursamamaktir.
Girdiği ortamlarda insanlarla nasıl konuşması gerektiğini bilir, zirvede olduğu sürece de insanlarla konuşmuş, sorularını cevaplamis, yanında oturan yazarla uzun uzun sohbet etmiştir. Ağzından laflarin zorla alındığına dair bir hatırası yoktur.
Kendisi bir psikologtur ve insanları ve erkekleri öcü gibi görmek gibi bir bakış açısına sahip değildir. insanları tanımak için onları dinlemeyi ve gözlem yapmayı tercih eder. Kendisiyle ilgili yapılan bu yorumları da Son derece sübjektif, sığ ve gerçeklerden uzak bulmuş ve hayretler içinde kalmıştır.
Just saying...