patronlarinin maas-pirim sistemi ile alakalidir. sattigi her urun basi pirim aldiklarindan sebeptir. yoksa bizim kara kasimiza, guzel gotumuze sevdali olduklarindan degil.
o yuzden bu elemanlara degil de patronlarina sovmemiz bence gayet mantik dahilinde. ben sovdum mesela simdi.
insana "tipim güven teşkil etmiyor mu acaba? sanki çalıcam allalaa markalı gözlüklerimle çantam da yanımda aslında ama niye hala peşimde bu benim ya?" diye iç çekişme yaşatan insan.
ne olursa olsun sevmediğim, sevemediğim çalışandır. gereksiz bir baskı ve stres oluştururlar. hele bir de bunların mağaza girişinde pusuya yatıp girdiğiniz anda "hoşgeldiniiz" diye fırlayanları var ki evlerden ırak. bi' huzur verin.
aaahhh insanın rahat rahat birşeyler bakmasına izin vermeyecek kadar rahatsız eden, adım adım peşinde olan üstüne bir de yorumlar yapıp almaya zorlayan tavırlarıyla mağazayı terkettiren arkadaşlar. ama evet kendi istekleri dahilinde değil çalışma prensipleri gereği ortaya çıkan tiplerdir.
her mağazanın kendine göre bir çalışma usulü var, kimisinde yapışırlar dibinden ayrılmazlar, kimisinde çağırırsın çağırırsın bi tane görevli bulamazsın...
Mağazaya girdiğim gibi çıkmama sebep olan durumdur, bu duruma kimin sebep olduğu beni ilgilendirmiyo ben alışveriş Yapmıyorum böyle yerlerden ama bu ilgiden hoşlanan var demek ki bazı mağazalar bu yönteme baş vuruyo.
hiç aklımda olmayan şeyleri almamı sağlayan çalışan. gözüme bişe ilişiyo aslında pek de beğenmiyorum öylesine bakıyorum yani sonra bu tutup bi ton dil döküp tanıtmaya anlatmaya başlıyo bi kombineler falan kafasına göre bi giy falan giyiyorum e o kadar da güzel olmuyo hani diyo ki bence tam oldu, harika, yalandan diyorum yok ya bu tam istediğim gibi oturmadı falan hemen küçüğünü vereyim diyor ulan nalet gitsin ki bi küçüğü lak diye oturuyo cidden güzel duruyo melet ama sevmedim yani, fkat sevmedim diyemiyorum alıyorum amk. asıl ihtiyacımı alamadan bombok şeyler alıp dönmüşlüğüm çoktur.