Okullarda ne iş yaptıklarını merak ettiğim bölüm. Kardeşim çalıştığı okulda şiddete eğilimli bir 3. Sınıf çocuğunu pdr servisine yönlendirmiş. Rehberlik öğretmeni de 'seni okuldan atarız bak' demiş. Ne kadar pedagojik bir yaklaşım bunun için mi 4 sene üniversite eğitimi aldın denilesi. işini iyi yapanları tenzih ederim ama çoğu gerçek manada öğrencilerle ilgilenmiyor. Belki doğru bir yönlendirmeyle bir çocuğun hayatında güzel dokunuşlar gerçekleştirebilirler. Ama her meslekte olduğu gibi bu meslekte de baştan savmalar mevcut maalesef. Evet.
mühendislik okurken, paralelinde okuduğum bölüm. akışkanlar mekaniği dersinde bernoulli denklemini bilmediğimiz için tebeşir atan hocanın dersinden çıkıp, bana evlilikte aşkı anlatır mısınız gençler diyen hocanın dersine giriyorduk. sonra mühendislerin aşk hayatı neden kötü. al işte.
Kimselere yedirmeyeceğimiz alanımız. Sahip çıkıcaz ki herkesin köstek almasına rağmen sahip çıkmayı da birakmadık. Biz kimsenin alanına dahil olmuyoruz ve meb'den de aynı saygıyı bekliyoruz.
Mezun olduğum ve 5 yıldır aktif olarak milli eğitim bakanlığında uyguladığım biricik alanım. Bir daha gelsem Türkiyeye yine bu mesleği seçerdim. PDR meslek mezunu elemanlarının arasında öyle bir dayanışma varki. Bir meslekte yalnız olmadığını hissetmek, kuyunu kazanlardan ziyade gönlünü ferah tutmanı sağlayan meslek arkadaşlarının olması cidden önemliymiş.
Alan dışı atamalarla niteliksiz insanların rehber öğretmen olarak atanması ile birlikte etkinliğini ve saygınlığını kaybetme ihtimali olan bir bölümdür. Bölümün içeriği ve çalışma alanları çok geniştir. Bilmeyene anlatmak kolaydır da araştırmaktan ve öğrenmekten uzak birine işin aslını anlatmak zordur.
Arkadaşların paylaşımlarından da anlaşılacağı üzere henüz tam olarak ne olduğu bilinmeyen bölümdür. Burada yer alan ön yargıların da yaşantılar sonucu oluştuğu göz önünde bulundurulursa, alanda çalışan bazı arkadaşların görevini yerine getirmediği de söylenebilir. Bunun bir sebebi bu bölümün aslında lisans üstü eğitim gerektirmesi olabilir. Okul psikolojik danışmanın motivasyonu ve duruşu her şeyden çok önemli. Bilgisi ve deneyimi yeterli düzeyde olmasa da öğrenci, veli ve okul personeliyle kurduğu sağlam ilişki sayesinde iş birliğiyle verimli çalışmalar yürütebilir. Bu süreçte mesleki gelişimi için de fazladan çaba göstermelidir. bir diğer sebebi de okullarımızda yeterli sayıda rehber öğretmen bulunmamasıdır. Okul psikolojik danışmanlarının yoğun iş yükü yüzünden bazen yıldığı görülmektedir. Bu bireyin değil mesleğimizin saygınlığını yitirmesine sebep olmaktadır. Çok çalışarak mesleğimizin hak ettiği saygınlığı korumalıyız.
"Yan gel yat" palavrasına inanırsanız bölümü okurken hayal kırıklığı yaşarsınız. Ben Niğde'de son sınıfa geçtim, olanı biraz anlatayım.
Birçok alan dersinde ortalamalar düşüktür, 36 barajında ortalamayı geçtiği hâlde 35'te kalanlar çoktur.
Deli gibi ödev yaparız. 100 sayfa yazı yazdığım oldu, o kadar çok makale yazdım ki artık makale yazma işi ödev gibi gelmiyor, en son 10. sınıf yıllık rehberlik planı yazmıştım mesela, o biraz ödev olduğunu hissettirdi.
Sayfalarca not çıkararak çalışıp güçlükle ders geçtim.
2. ve 3. sınıfta okula staja gittim (2. sınıf gözlemdi, 3. sınıf stajı biraz daha yoğun bir okul stajıydı.). 4. sınıfta kurum stajı var, her hafta ayrı bir kuruma gideceğiz. Sunum hazırlamakla çok vakit öldürdüm. 230 soruluk ölçek uyguladık, 90 soruluk ölçek uyguladık, 160 soruluk ölçek uyguladık. enteresan test dışı teknikler uyguladık.
3-4 kez bireysel görüşme yaptım, son sınıfta ortalama 8'er oturumluk 2 psikolojik danışma yapacağız.
Bu saydıklarım dışında bazı şeyler de eklenebilir, özetle PDR'de gerçekten çok yoğun bir eğitim programı var. Ben "PDR okunmaz, çok zordur." demeye çalışmıyorum. Okunur, aşırı zor değil. Daha kolay birçok bölüm olsa da daha zor bölümler de vardır. Bir de, Niğde PDR'nin eğitimi diğer üniversitelerin çoğundan daha ağırdır. Başka yerler daha kolay olabilir. Okuyun, özellikle insan davranışına, psikolojiye merakınız varsa; size çok şey katar. Niğde'de de okuyun, çok da korkacak bir şey yok. Ama kolay diye düşünüp "Rahat mezun olurum. Sonra da atanırım." hayâli kuruyorsanız okumamanız daha sağlıklı bir seçenek olur.
Ek: 4. sınıf da bitiyor, birinci dönem yoğun ödevlerle geçti. Aşağı yukarı 50 kişiye 20 civarında test uyguladım. Bazılarının 300'den fazla maddesi vardı, değerlendirdim. Bunları da işgüzarlık olsun diye yazmıyorum, diğer bölümlerin öğrencilerine de saygılıyım, elbette ki onlar da bir düzeyde hırpalanıyordur. Amacım sadece sahip olunan önyargıları zayıflatmak.
Milli Eğitim bünyesindeki son atama için 707 kontenjan açılmıştı. Senede 2 dönemde 1200-1400 arası alım olur herhâlde artık, öyle kolay atanılacak bi ayrıcalığı yok, en azından şu an için. ileride bir şeyler değişebilir. Ama iş sahası geniş sayılır, bahsederim ileride.
okuduğum bölüm. amacını hala anlayamamış insanlarla dolu. teyzelerin iki sene mi dört sene mi diye sorduğu çok saygıdeğer bi bölümdür. ve bitirince ne olacağına karar veremediğiniz bi bölüm.
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünün kısaltmasıdır. RPD olarak kısaltılması daha doğru olsa PDR demek daha kolay gelir. Eğitim fakültesi bünyesinde bulunduğu için eğitim fakültesi derslerini de barındırır. Eğitim Bilimleri, ölçme ve değerlendirme gibi. Sebebi de bilindiği üzere okullarda psikolojik danışman olarak da çalışabilmektir. Bunun dışında Gelişim Psikolojisi, Kişilik Kuramları, Sosyal Psikoloji, Fizyolojik Psikoloji, Felsefe, Sosyoloji gibi ilgi çekici dersleri vardır. Genel tercih okul psikolojik danışmanı olmaktan yana olsa da iş sahası oldukça geniştir. Adliyelerde adli pedagog olarak, çocuk esirgeme kurumlarında, RAM olarak kısaltılan Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde ya da yüksek lisans yaparak (tezsiz yüksek lisans ile uzman psikolojik danışman olunur, tezli yüksek lisans akademik kariyere atılan ilk adımdır.) uzman olunabilir. Özetle çocuğun olduğu hemen hemen her yerde iş bulunabilir.
Genel olarak derslerde über bir zorluk yoktur. Fakat PDR'de yata yata geçersin sözlerine kulak asılmamalıdır çünkü her bölümün kendine göre zor/emek isteyen dersleri vardır.
Bölüm kendini geliştirmek için fırsatlar sunar önüne. Kişinin kendini geliştirmesi özel sektörde çalışmayı düşünüyorsa büyük avantajdır. Bu sadece özel sektör düşünenler kendini geliştirmeli anlamına kesinlikle gelmemelidir. Eğer PDR düşünüyorsanız "Okuması rahat, girer devlete yatarım." düşüncesiyle bölüme girmeyin ya da bölüme girip "Çok okudum artık devlete girip yatayım." demeyin. Nasıl ki bir doktorun "Ben 6 sene okudum üstüne tus, uzmanlık şimdi kendimi fazla yormayayım." deme lüksü yoksa sizin de böyle bir lüksünüz olmamalıdır. Bölümün ne olduğunu bilerek, gereken ciddiyet ve hassasiyet gösterilerek okunması ve bitirilmesi gereken bir bölümdür. Çünkü asıl işiniz çocuklar ve çocuklar geleceğimizdir.
yaklaşık üç yıl okuyup, okudukça nefret ederek, nihayetinde okul kaydını dondurup iç alemime çekilmeme sebep olan amerikan çakması bölümdür. önermiyorum zira.
Genelleme yapmıyorum ama benim çalıştığım okuldaki pdr ci arkadaş tam psikopat. Bir insan bu kadar mı yaşamaktan zevk alamaz, bu kadar mı insanın yaşam enerjisini sömürür. Üstüne üstlük kendini beğenmiş olması da ayrı olay. Kimse sevmiyor ama o en mükemmel. insan düşünür bende mi sorun diye. Ama tam tersi ona göre herkes sorunlu kendi en iyi. Sonuç olarak öğretmenler odasında başbaşa kalsam bile muhatap olmam. Benim enerjim o sömürsün diye değil.