ulu önder atatürk son noktayı koymuş.. herzamanki zeki ve aydın kişiliğini bu mevzuda da göstermiştir.. akabinde masraflarını kendi cebinden karşılayarak elmalılı hamdi yazır hocaya kur'anı kerimi tefsir ettirerek bu milletin istifadesine sunmuştur.. bu tefsir hali hazırdaki tüm tefsirlerin en kıymetlisidir.. üzüntüm o dur ki keşke dindar kesimdeki kardeşlerimiz atamızı ibne ingiliz tarihçilerinin yalan ve iftiralarla dolu söylemlerinden değil de "gerçek tarih" dediğimiz pencereden görebilselerdi.. batılı ibne tarihçiler, bu milletin yetiştirdiği en büyük lideri ile dindar kesimin arasını açmayı başardılar.. çok yazık oldu.. böyle olmamalıydı..
ama şunu da çok iyi biliyorumki o büyük "hesap günü" geldiğinde yüce allah'ın adalet terazisi bir gram bile şaşmadan, herkese layık olduğu ne ise onu takdir edecektir...
kaynak yok ama konuşma gerçekse eğer burada paşanın din ticareti, saf ve masum halkı din ile aldatmak, dinden maddi menfaat temini, iktidar temini konularına bakışını görüyoruz. bi de şöylesi var ki
bir konya gezisinde cuma namazında arapça okunan hutbeyi dinleyen atatürk'ün daha önce tanıdığı hacı hüseyin ağa ile aralarında şöyle bir konuşma geçer -hutbeden ne anladın hacı doğruyu söyle -ne anlayayayım oğlum,okuyorlar biz de dinliyoruz.ben cahil adamım.tabi anlayan sizler anlarsınız.-ben de anlamıyorum -nasıl anlamazsın?geçen gelişinde elham'ın kulhü'nün manasını bana verdin,o günden beri düşündükçe hep ağlarım.hocalara gidip,haydi düşün önüme,sizi paşaya imtihan ettireceğim dedim.bak yanaşamadılar,gelemediler. (mehmet önder atatürk konya'da)
