palyaço ağladığında
kocaman burnunda erir pembesi
gece vakti denizin suskunluğu
bir tuhaflık vardı
palyaço ağladığında
teslimiyeti yadırgar gibi
düşlerde voltalar
akabinde gardiyan var
tüm renklere toktum aslında
cezayı çeker gibi
ve şeker gibi çentikler duvarlarda
ışıksız yarınlar bekler beni
palyaço ağladığında
uğruna yıprandığım hervaktin utanmazı
yalancı baharın göstermelik yeşili
güzün sarı yaprağı
gecenin yüzsüzü sen
ve küheylan bile sana caka satarken
palyaço ağladığında
sen yine de boşver palyaço; ağlama. makyajınla ilgili problemler yaşama...
pazartesine girmeyeceğim ama bir palyaçonun ağlaması sadece bir palyaçonun ağlamasını göstermez. verilmek istenen bir mesaj yatar bu sahnenin altında.
ağlayan palyaço aslında mutluluk maskesi altında acı çeken kişidir,
ağlayan palyaço aslında patronuna işini zevkle yapar görünürken bunu aslında mecburiyetten yapan kişidir,
ağlayan palyaço aslında şiddet gördüğü kocasıyla istemeyerek sevişen kalbi yaralı kadındır,
ağlayan palyaço sensindir, benimdir. hangimiz sürmedik ki o boyaları yüzümüze..