pazar arabasını evde ilk gördüğünde ferrari muamelesi yapan nesildir bu nesil. girersiniz pazara, anne sakin sen sakin. sinirlenecek ne var ki? pazardasınız işte. kız falan kesersin, ki zaten 2-3 tanedir bu kızlar. aynı kızı kese kese kan kaybından gönderirsin diğer tarafa o derece*. neyse konuyu dağıtmayalım. anne başlar pazarda bir sağa bir sola gitmeye. tabi. önce fiyat araştırması. memur olmanın verdiği en büyük avantajlardan biri. 15 farklı tezgahtaki 28 değişik ürünün fiyatını aklında tutabilme, hatta bir daha önünden geçerken fiyatı değişmiş olanlar için pazarcıya çemkirebilme yeteneği.
fiyat araştırmasının sonlarına doğru anne hafiften malzemeleri almaya başlar. tabi önce hafifler; maydanozdu, kıvırcıktı, maruldu.. ısıtır anne evladını. sen de aslanlar gibi taşırsın bunları, hafifler ya. sonra başlar assolist parçalar. 5 kilo patates, 4 kilo domates, 3 kilo soğan, 6 kilo mandalina, 5 kilo portakal.. derken yavaştan bir bel çökmesi, anneye çıkışmalar.. "biraz önce geçtik ya burdan!!" "kadın alsana alacağını eve dönelim!" "markette çok farklı sanki. hem orda servis var yeaa!" hatırladın di mi? anneden yediğin çimdikleri, "eve gidince sorucam ben sana.." ları da hatırladın o zaman.
neyse alışveriş biter, tam pazarın çıkışına yönelirsiniz, aha kurtuldum derkeen anne pazarda günden bir arkadaşıyla karşılaşır, başlar dedikodu. poşetleri de bırakamazsın, öyle bi tutmuşsun ki, geçmiş parmakları derinin altına işlemiş poşetler. hadi bıraktın diyelim, sıkıysa tuttur yine aynı dengeyi. yok sol ağır bastı, yok sağ ağır bastı..
ne yalan söyleyeyim her pazardan dönüşte evrim teorisine inanır oluyordum bir süre. eğilmeden yere değebildiğin zaman maymunlardan çok bir farkın olmadığını düşünüyorsun ister istemez. allah o pazar arabasını icat edenden, üretenden, ithal edenden, satandan razı olsun. yoksa bir nesil daha ortalarda halil mutlu gibi gezecekti.
annenin yaşlanıp güçten düşmesiyle tekrar geçmişi yaşarsınız. hayır bırak ben gidip alayım deseniz güvenmez de size çürük meyve sebze alacaksınız diye. yine el mecbur poşetlerle dolanırsınız annenin peşinde eşşek kadar adam olarak.