Göze hitap eden bir sergiye bir de bağırarak davet etmeye neden gerek duyulur diye sormaya sebep olan bağırışlardır. Pazarcının kendisi için gereksiz bir eziyet olduğu gibi, müşterileri rahatsız eder. hem de gürültü kirliliğine sebeptir. **
sıradan bir kent pazarının olmazsa olmaz özelliğidir. tahminimce onlar olmazsa pazarın zevki çıkmaz.bazen de güldürür. mesela geçen gün izmir'de bir pazarda şeftali satıcısının kurtlar vadisi melodisiyle "al,al,al" diye bağırması bana komik gelmişti.
bagrislar anlamsiz degildir. belki gun boyunca beklediginden daha iyi kazaniyordur ve keyfinden bagiriyordur. belki bagirip cagirip olusan curcunada uc bes daha fazla satmak icin bagiriyordur. ya da pazarin adi cikmis koca popolu hatununu goz ucuyla pazarin ilerleyen noktalarinda gormus ve diger pazarci arkadaslariyla sifreli iletisim kuruyordur.
beşiktaş cumartesi pazarından, arabesk fantazi çığlıklarla : "uyan uyaaan uyaaan uyaaaaan uyaaan uyaaaaan"
ne sattığına bile bakmadım bu ne lan, pazarda uyan diye bağırmanın manası ne, bizi uzaylı istilasına karşı falan uyarıyor herhalde.
" gel abla gel, kütahya porselini bunlar. almasan da alıyormuş gibi yap, kalabalık görünsün." yıllar önce duymuştum, hala aklımda. bir de seri şekilde " buyrun, buyrun, buyrun, buyrunnnnn" var, o çok rahatsız edici.
onlar yine en azından ekmek parası için bağırıyor. ya mekanlarda, karşısındaki rahatça duyabilecekken bağırarak konuşanları ne yapalım ? bu tipleri gördükçe kulaklığı icat edeni saygıyla anıyorum.