pazarcı amca 10 lira verip ayşe kadın fasülye alan kadına 20 liranın üstünü verince aklı başına geldiğinde yana yana kadını arıyor. ve şu cümleyi kuruyor,
-amına kodumun karısı nerde lan o 20 liranın üstünü aldı gitti.
***
hıyarları kontrol eden bayana tezgaha emaneten bakan amcadan insanın kanını donduran çıkış,
bizim mahalleye pazar kuruluyor. birgün ablanın biri çocuğuyla alışveriş yapıyor. çocukta 4-5 yaşlarında bir erkek çocuğu. velet tezgahtaki meyvelerle oynamaya başlayınca abla:
"aa! oynama evladım onlarla bak amca kızacak. pazarcı amcası kızsana.
abla bak, abla bunlar taze (sanki bayat olsa bu dürüstlüğünden eser kalacak)
al abla bak sana iki tanesi 5 ( 38 yıllık hemşerisiyim ya, kıyak yapıyor sağolsun)
abla,abla gel buraya, abla hoşgeldin, bişi lazım mı (lazım ama söyleyemiyorum, öyle utanıyorum ki, iyi ki sordun, yoksa "kabak kaça" diyemeden gidecektim)
abla al bak bu fiyata bulamazsın ( evet, içi kurtluları yarı fiyatına düşürmek çok mantıklı)
abla gel al bundan ( hiç lazım değil ama, çok ısrar ettin, kırmayım seni)
Pazarcılar yok olsun, yerine robotlar konsun ve sadece para verip mal alınsın. bu günler gelsin artık..
kısa bir süre önce çapa salı pazarında 'askere gidecem para lazım, doktora gidecem para lazım!' nidasıyla patates satmaya çalışan pazarcı, beni benden almıştır. pazarlama yeteneği takdire şayandır. hakkını vermek gerekir.