arka taraf kollanmadan girilmemesi gereken kalabalık ve tıkış tıkış mekanlar. pazar yeri alışveriş için son tercihtir. ola ki dünyadaki alışveriş merkezleri kapanır veya iflas eder; veya da darbe filan olur, anca o zaman gidilebilir.
garip bi hali yansıtır insan ruhuna aslında pazardır işte tatildir. ama pazar günleri biz insanlar hüzünleniriz. içimiz burkulur. sebebini bilmiyorum. eskiden yazlığımız vardı orada pazar günleri dışardan insanlar gelirdi.kalabalık olurdu yine hüzün kaplardı. acaba pazar günleri görmeye alışık olduğumuz yüzleri görmediğimizden mi hüzün kapıyı çalıyor bilmiyorum.
Annenin "ne zaman banyoya gireceksin" bakışları atmaya başladığı, ertesi günü okulun başlayacak olması gerçeğinin insanın midesini düğümlediği, yapılacak işlerin bu güne yıkılması dolayısıyla bir yığın gereksiz ödev, test vesairenin beklediği ve yapılacak işlerin çokluğu ile sahip olunan enerjinin ters orantılı olarak değiştiği lanet gün. Ayrıca müthiş bir şekilde buruşmuş gazete kağıdını çağrıştırır bu gün. Başımızı yedin pazar.
ilkokuldan liseye kadar hüzünlü bir gündü.(malum yıkan-yat-okul var)
üniversitede herhangi bir gündü.
iş hayatında yorucu yada hüzünlü bir gündü.(malum yıkan-yat-iş var)
emeklilikte herhangi bir gün olucak sanırım.
günlerin en kıyağı.
her açıdan güzeldir pazarları, erken kalkmak gerekmez.
kahvaltı bile daha anlamlı daha özenlidir.
futbol ve kahve ikilisine doyulur.
rahatın tadına varılır.