an itibariyle gozlerimi acar acmaz, sozlukle bulustugum sabah. her sabahtan farkli bir nese ve mahmurlukla acilan gozlerin uykusunu uzatmak icin verilen mucadele sonunda, gun meydan okumayi kazanir. saat oglene donmustur ve aile kahvaltisi beklemektedir.
gerçekten pazar sabahları kutsal sabahlardır. ya arkadaşlarla ya da aile bireyleri toplaşıp adam gibi yumurtanı yiyip çayını içebildiğiniz nadir sabahlar. uyanmayı erteleyebiliriz, bütün hareketlerimizi ağırdan yapıp her şeyi istediğimiz kadar geçiştirebiliriz..
sozlukte online olarak 23 kisinin olmasindan dolayi actiginiz basligin 1 saat 45 dakika boyunca sol frame'in ilk sayfasinda gozukmesini saglayan zaman dilimidir. turkiye uyumaktadir. *
edit: 22 kisi kaldi.
hafta içi grupları için bir şey ifade etmeyen sabahtır çünkü pazartesi günleri dersanelerin çoğu tatil olduğundan okul öğrencisi için cumartesi neyse hafta içi öğrencisi için pazar odur.
her sabah erken uyunılması dokunmasa da, pazar günü erken kalkıp işe gitmek nedense pek bir dokunur insana. herkesin pazartesi sendorumu olurken, pazar sendromu yaşayanlar da vardır benim gibi arada. aslında diğer günlerden pek de bir farkı olmasa da, yine de evde uyuyabildiğin kadar uyumak, ailecek kahvaltı yapmak, tv ve pc karşısında pinekledikten sonra yavaş yavaş kendine gelmek, gidilip görülecek arkadaş ve bilimum kişilerle istediğin ortamda bulunma isteği özleminin olması, pazar günleri çalışmak zorunda olmayanların varlığını bilmek, psikolojik çöküntü yaşatır insana.
kışın daha çok ev işlerinin yapıldığı, yazın ise düğünlerin yapıldığı sabahtır.
genelde kışın sizin evde olmasa bile komşularınızdan birinde matkap, çekiç, vs. sesleri duyarsınız, "ulan pazar pazar yapılır mı bu be" dersiniz, ama komşunuz ne yapsın, haftaiçi çalışıyordur büyük ihtimalle, adamın bir pazarı vardır, onarılacak, edilecek, yapılacak, erkenden başlamıştır işe pazar öğleden sonra akşamüstü rahat edeyim diye, onun gözüyle bakarsanız o da haklıdır.
yazları ise çoğunlukla düğün konvaylarından yükselen "daaat daaat daaat düüüüt düüüüüt düüüüt" kornalarla uyanırız. yine "ulan pazar pazar yapılır mı bu be" dersiniz, ama adam ne yapsın, düğün tarihi için o gün uygundur kendince, başka bir tarihte yapmak istese o ve ailesi için uygun değildir, onun gözüyle bakarsanız o da haklıdır.
aslında şöyle sesiz bir ortamda mışıl mışıl uyuyacağınız senede sadece 1 gün vardır, o da 1 Ocak sabahıdır. elalem gece sabaha kadar yılbaşı kutlaması yaptığından 1 ocak günü kimse sabahın köründe ne ev işi yapar ne de düğün yapar, ne de başka birşey.
kahvaltıdan sonra yeni haftanın başlıyor olması hüzün verir sanki bugün dışarı çıkma yasağı varmış gbi hissedip evden hiç çıkmazsınız.gazetelerin pazar ekleri, cnbc-e nin hafta içi yayınladığı dizileri tekrar yayınlaması küçük mutluluklar yaratır bünyenizde.
haftanın başından hasreti çekilen sabahtır. ama gel gör ki hakkında plan yapmaya, bir pazar sabahı geç kalkacak olmanın tatlı hayaline kendini fazla kaptırmaya gelmez. olamayabiliyor görüyoruz işte. nalet olsun.
oblomov olmak için güzel bir gündür.uyursun öğlene kadar ayağını yorganın altından çıkarmak istemezsin alırsın laptopunu test kitabını kraker,eti cin,eti puf ne varsa doldurursun yatağının içine ama ayağını yorganın içinden asla çıkarmazsın.tüm gününü yatağının içinde ayağını çıkarmamaya kasarak geçirirsin.
