uyandım saat 10:27. kahvaltımı yaptıktan sonra havanın çok iyi olduğunu fark ettim. küçük kardeşlerimi alıp aşağıya indik ve onlar hemen oynamaya başladılar. ben de bank'a. oturdum ve düşündüm. hayata 15-20 dakikalığına onların gözünden baktım. her şeyden habersiz, tek derdi oynadıkları oyunu kazanmak, masum, hayatın kötü tarafının ele geçiremediği tek şey olan çocukların gözünden baktım. ve ben bile mutluydum.
keşke dedim, keşke herkes çocuk olarak kalsaydı, saf ve temiz.
uyanmişsındır ve saat 11 dir. evde kızartılmaya devam eden o patatesin kokusu üstüne sinmektedir. baba da uyanmış, beyaz atleti ile küçük kardeşi sırtına almış, onunla oyun oynamaktadır. anne odanın kapısını açıp size doğru yaklaşarak, sucuklu yumurta da yapayım mı? diye seslenir. yap tabi anne denilir. dağılmış saçlar, yarısı dışarıda olan atlet, yere düşmüş battaniye ye bakarak. küçük kardeşin yerde bıraktığı oyuncağa basarak lavaboya yol almaya çalışılır.
pazar günü koşuya çıkanlara inat
yaşasın sucuklu yumurtalı hayat.
aile ile yapılan enfes kahvaltının yapıldığı sabahtır. sofradan kalkarsın elinde hala sıcacık mis gibi demli çayın var birileri arkandan "gibson kalk şu elemanları çalışacakları yere götür" diye seslenen olmadan entiri vs yazabiliyorum müzik dinleyebiliyorum.. haftanın 6 günü pazar mı olsa acaba lan..
biyolojik saat yüzünden uyuma kısmında hafta içinden en ufak bir farkı bile olmayan günün sabahıdır. arkadaş sabah ezanına endekslenmiş vücut kalkıyorsun sonra istediğin kadar geri yat fark yaratmıyor. o gözler kocaman açılıyor ya bir defa bir daha kapatabilene aşk olsun..
allahıma şükürler olsun ki "pazar kahvaltısı" gibi nefis bir şey varda en azından dengeliyor bunu. aile ile 6 gün mahrum kalınan kahvaltıyı yapıyorsun daha ne olsun. haydi gençler afiyet olsun herkeşe nam nam nam yiyin bakalım "ismail abi" gibi *
Ciddi ciddi gloomy sunday i açıp bu yağmurda kendimi derin bir hüzne sürüklemek isteyebilirdim. Lakin ki yarın vizesinden düşük not aldığım önemli bir final var ve ben artık ders çalışmaktan yıldım.
Pazar sabahı 8 olmadan uyanılır mı, işte bende vaziyet bu.