Yanınızda uyandığınız an öpüp sarılabileceğiniz ardından da güzel bir kahvaltı yapabileceğiniz sevgiliniz varsa eğer, bu boktan gün haftanın en can alıcı - en beklenen gününe dönüşebilir. Kahvaltınız Eiffel kulesi manzaralı bir balkonda olursa Bonus olur. Olmazsa da olmasın yani, sevgiliden daha mı kıymetli sanki.
Mevsim yaz ise ve yemyeşil bir köyde iseniz, elinizin altında da bir bisiklet varsa tadından yenmez. Siz köyü gezip eve gelene kadar çay çoktan hazır olur. Asma çardağın altında mis gibi kahvaltı yapılıp bu güzel sabahın hakkı verilmiş olur. Sözlük, hadi cınıms kaçtım ben.
sırf bu sabah geç gelsin diye cumartesi gecesi mümkün olduğunca uyumam. sabahın ilk ışıklarına kadar beklemeyi severim. pazar sabahı, pazartesi sendromu gibi bir sendromdur.
Afedersin ama sik gibi bir kafayla uyandigim sabahtir. 5 shot, 2 viski, 4 bira ictikten sonra eve varınca o şarabı dikmeyecektim. biri olsa da kahve mahve bişi yapsaydi bari. hayvan gibi acıktım da off off. haa bide dün masada konuştuklarımı umarım hatun unutmustur gerçi o da çok konuştu bee.
kahvaltı yaptıktan sonra iki seksen uzanıp çaykur filiz den denlenmiş çayımı yudumlar iken trt de bir deki vahşi batı filmlerini izlemektir camı yalayan güneş ziyalarının altında.
Sıkıcı bir günün sabahıdır. Kimi zaman boş akşam olsa da yatsak uyusak dedirtir. Herkes mutlu bir tek ben mi mutsuzum dedirtir kimi zaman. Küçüklüğümden beri sevmem zaten.
(bkz: gloomy Sunday)