evet sabahın köründe '' abicim bunun yanında kırmızı soğan olucak ufff var ya yanında yatıcaksın '' diye diye gömdükleri lahmacunları , '' moruk ranch sosun üstüne tanımam yalnız ya'' diye diye gömdükleri soslu tavukları ''kanka gravy soslu patates efso haa ' diye diye gömdükleri patatesleri bu sefer de eritmek için daha kargalar bile uyanmadan deli sikmiş gibi o sokak senin bu park benim koşan , akıllarınca da gaza gelmek için taktıkları kulaklıklardan muhtemelen dünyanın en siksok şarkıları olan irem derici şarkıları dinleyen göbekli ve umutsuz tiplerdir.
uykulu gözlerle uyanıp odamdan bakarak acıyorum onlara. ben ise yiyip yiyip belli kiloda kalabilen ender insanlardan olduğum için koşmuyorum bile.
haa biri gelecek ulan sağlık için koşuyoruz diye prim yapmaya çalışacak , bence kilondan memnun ve fit olsan zaten deli sikmiş gibi koşmazsın karşim , koşmak zorunda olduğun için seviyormuş gibi yapıyorsun , sağlık kisvesi altında götün çıkıyor ahaha.
o kişi benim. Koşumu yaptım, o kadar parazit, manyak tip ortalıkta boş boş dolaşıyor, benim pazar sabahı kendimi daha iyi hissetmemi sağlayan koşum mu size battı beyler hanımlar!
Öyle koşmak istiyorum ki,
Sonu olmayan bir yol bulsam,
Gidebildiğim yere kadar,
Gücüm, nefesim tükenene kadar
Öyle koşmak istiyorum ki.
Umuda yolculuk gibi,
Yolun sonunda sevdiğim bekler gibi,
Arkamda bütün acıları terkeder gibi,
Sanki mutsuzluktan kaçar gibi,
Öyle koşmak istiyorum ki,
Gidebildiğim yere kadar,
Gücüm, nefesim tükenene kadar,
Koştukça yorulmak istiyorum,
Yoruldukça olgunlaşmak,
Olgunlaştıkça anlamak,
Anladıkça ağlamak,
Ağladıkça açılmak,
Açıldıkça koşmak koşmak koşmak istiyorum.
Öyle koşmak istiyorum ki,
Yolda beni nelerin beklediğini bilmeden,
Karanlıktan aydınlığa koşar gibi,
Küllenmiş umutlarımı yakar gibi,
Attığım her adımda yeniden doğar gibi,
Öyle koşmak istiyorum ki.