Eskide kaldı o güzel günler şimdi gurbette olunca insan o kokuya bile hasret kalıyor. Çocukluğumun en güzel hatıralarından birisi. O günler bir daha geri gelmeyecek en çokta o üzüyor insanı.
Küçük bir dombili kavmi kuracağım ve göbişlerimisle pek musmutlu olacağız. ikindi kahvaltımızda portakal marmelatlı ve tarçınlı kurabiyelerimiz eksik olmayacak.
Belki iyi birer çocuk olabilirseniz hikayenin devamındaki arnavut böreğini bile duyabilirsiniz .
Tavadan alınıp Yağı emilsin diye peçete üzerine dizilmiş paratesleri sıcak sıcakken kapar kaçardım. Anneannem de dilimin yanmasından korkup engellemeye çalışırdı. Dilim Yanardı ama buna değerdi. Patatesin Tadı öyle sıcakken ayak üstü yendiğinde daha bir güzel gelirdi.
Huzurlu ve keyifli bir pazar geçirmeye hazırlanan yuvadır.
Kızarmış ekmek te kokuyorsa, hele hele anne, mutfakta neşeli bir şarkı mırıldanıyorsa bir yandan.
Zaman dursun isterseniz.
sizi bilmiyorum ama.bizim evde yılladır süregelen bir olaydır.
pazar günü saat 11 de dağılmış saçlar ve iki ayağımın sadece birinde olan yarım yamalak giyilmiş çorap ile burnuma doğru gelen kokunun izini sürerim. ve kokular beni mutfağa götürür. bazen sucuklu yumurta da yanında iyi gider.
pazar günü koşuya çıkanlara inat,
yaşasın sucuklu yumurtalı hayat!.