Çoğu insan için tatil olan pazar gününü sevmemektir.
Yapacak hiç birşeyiniz olmaz. Ne gezersiniz, ne eğlenirsiniz ne de başka bişey yaparsınız. Öylece evde tıkılıp kalırsınız. Tv lerde de bişey olmaz üstelik pc başında pineklersiniz anca. işte bu yüzden sevmiyorum şu günü.
pazar gününü sevmeyen insanlardan biride benim, her daim tatil olmasa da pazar günü, yarın pazartesi olmasının ağırlığıyla yaşadığım gerçekten sıkıntılı bir gündür ama cuma, cumartesi iyidir.
pazar günü güzeldir. ailenle, sevgilinle kahvaltı yaparsın ancak aile olmayınca sevgili de hayırsız olunca mal gibi 12 de kahvaltı yapıp güne devam edersin. yine de pazar gününü sevin.
haftanın en nefret ettiğim günüdür. ziyadesiyle boş ve çabuk geçer. haftanın en bereketsiz günü olması bir yana, her pazar akşamı bir hüzün kapınızı illa ki çalar.
pazartesi sendromunun öncülüdür, ise gitme fobisinden kaynaklanan bi huzursuzluktur. cabuk gecer, temizlik, alisveris vs ile ugrasilmissa iyice cabuk gecer. yine de en azindan uykumuzu alabildigimiz gundur.
Evin her bireyi evde. Luzumsuz bir pazar kahvaltisi telaşı. Surekli kasik cstal cay kasigi sesi. Kis bile olsa luzumsuz bir hareketlenme hali. Yuksek ses tv. Ardindan elektrik supurgesi sesi.
Okulun her türlüsünü bitirdim ama pazar günü sendromundan melankolisinden bir türlü kurtulamadım. depresyona girdim iyice zaten hava kapalı gibi birde pazar olunca duble can sıkıyor uğursuz.