pazar günleri

entry35 galeri1
    1.
  1. pazartesi sendromu yaşayan herkesin pek sevemediği gündür.
    1 ...
  2. 2.
  3. çocukken her daim sinirli olan ve didişen anne-baba , o gün su kaynatılıp yıkanma zorunluluğu , gönlünce oynayamama ders yapma zorunda olma gibi sebeplerden nefret edilen ama yaş ilerledikçe deli gibi özlenen günler. artık pazarlarda bir zorunluluk , bir telaş yok. ama bir huzur da yok kendi içinde.
    3 ...
  4. 3.
  5. ertesi günü iş olduğundan pek bir gergin geçen gündür.

    (bkz: pazartesi sendromu)
    2 ...
  6. 4.
  7. konuşacak kimse bulunmaması nedeniyle can sıkıntısının en üst seviyede olduğu gün.
    1 ...
  8. 5.
  9. arkadaş muhabbeti sevdiğinizin yokluğunu unutturmuyorsa, gezdiğiniz sokaklar üstünüze geliyorsa, arabaların gürültüsünden, sokakta kol gezen abazalardan, cafelerde fink atan kariyer sahibi orta yaş üstü erkeklerin sizi kesmesinden rahatsızlık duyuyorsanız evde kalmayı tercih ettiğiniz gündür.
    2 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. 8.
  13. öğle uykuları,ürkünç bir pazar senfonisi, ütülenmiş çamaşır kokusu, bizimkiler (elini oynatma komşum, anaaam katil,cıvık bacım afedersin, maşuk'un makus talihi ve illaki onun adı cemil), parliament sinema klübü( all my life ,hadi yat bakalım oğlum geç oldu,ammaan yaa söz erken kalkarım sabah..)

    vesaire vesaire ve gerçekten vesaire... yaş ilerledikçe ritüeller değişiyor çünkü...ama değişmeyen tek şey, tarif edilemez bir can sıkıntısı .evet.durmak yok,yola devam,tadında.
    gani müjde'nindi galiba ,gazete köşesinde daimi bir sözü vardı:
    "pazar günlerini sevmem, pazar günlerini sevenleri hiç sevmem"...

    ben gani müjde'yi de sevmem.
    2 ...
  14. 9.
  15. tek kelimeyle iğrenç olan günlerdir..*
    1 ...
  16. 10.
  17. hava iyiyse insanın pikniğe gidesinin geldiği gün.
    2 ...
  18. 11.
  19. evde ve öğrenciyseniz: ders çalısırsınız , sözlükte entry giresiniz , tv izlersiniz.
    evde ve yetişkin bireyseniz:günün tadını çıkarırsınız.öğlen uyanır gazetelere göz gezdirirken çayınızı yudumlarsınız.sözlükte entry girersizniz , eskiden o çok sevdiğiniz hala unutamadığınız aşkınızı düşünürsünüz belki soru işaretleri belirir kafanızda nerdedir ne yapıyordue kimledir diye..
    dışardaysanız birde hava güzel ve sevdiceğiniz yanınızda ise keyfinize diyecek yoktur.
    iyi pazarlar efendim.*
    1 ...
  20. 12.
  21. hafıza kaybına uğradığınızı varsayalım o günün tarihi hakkında hiç bir fikrinizin olmadığını varsayalım yinede o günün pazar olduğunu her durumda anlayabiliceğiniz bir gündür. kokusu vardır, kendine has rengi, görüntüsü vardır, insanın içini sıkan. evde otursanız sıkılırsınız, dışarı çıkarsınız daha çok sıkılırsınız. zira normale göre oldukça farklı cinste insan topluluğu da olur bu günde... ben nereye düştüm dedirtebilir. en güzeli çalışmaktır hemencicik geçer ve normale dönersiniz yeniden...* * *
    1 ...
  22. 13.
  23. her hafta insanın üzerine üzerine gelen, garip gündür. aileden uzak pazar kahvaltısında olmak ayrı koyar, aile ile olsan günün devamı yine sıkar, arkadaşlarla buluşsan yapacak şeyler ne hikmetse sınırlanır, yalnız başına oturup evden çıkmasan depresyone kadar giden yolu vardır. ah şu pazarlar yaptı beni böyle.
    2 ...
  24. 14.
  25. takvimlerden silinesi gündür.

    Herhangi bir günü Pazar kılan her şeyden uzak olmama rağmen nedense uyanır uyanmaz o günün Pazar olduğunu anlamamı sağlayan şeyler vardır. Misal; bitişik dairedeki piç kurusu.

    Her Pazar sabahı bıkmak usanmak bilmeden bağırta bağırta aynı şarkıyı dinlemesi gibi:

    Aaaaaaaaaghhh!
    i don't need no arms around me
    i don't need no drugs to calm me
    i have seen the writing on the wall...

    halbuki o günün Pazar olduğunu hatırlatacak böyle bir uğraşa girmesine gerek yok. Ben halihazırda kendisiyle zoru olan bir insanım. Bu yüzden istisnasız tüm Pazar sabahları ruyamda sık sık yüksekten düşerim. Düşerim ama bir türlü yere çarpıpta parçalanamam... bilinçaltım henüz uyanmadan takvimi önüme koymuştur.

    sanırım çocuklukta kalma bir sevgisizlik bu, içimde büyüte büyüte koca bir duvar örmüşüm Pazar gününe karşı. Keyifsizce kendime hazırladığım kahvaltı sonrasında kızarmış ekmeği usançla çiğnerken bir Pazar günününde hızlıca bitip gitmesini düşünürüm. Çeyrek asırlık hayatımda kendisinde herhangi bir beklentim olmamıştır, zira neşeli başlasın ve öyle devam etsin diye gayret edildikçe insanı koyu bir yalnızlağa, anlaşılmaz bir kedere iter bu günler.
    Dinlediğiniz albüm biter, okuduğunuz kitap sonlanır, içinde amaçsızca dolaştığınız evin odaları tükenir kendinizi sokağa atasınız gelir. Tv yi kapamadan evvel sunucunun mutlu pazarlar dilemesi üzerine siktir çekilir.

    Sokaktaki durum farklı değildir büsbütün moralinizi bozar. Otobüsler daha seyrek geçer. Haftaiçinin o kendine has koşuşturması, kargaşası gitmiş, çoluklu çocuklu ailelerin akraba ziyaretleri için yollara düşmeleri, el ele tutuşmuş çiftlerin ulu orta cilveleşmeleri, şu yalın hayatın içinde insanların çoğu sahte çift kişilik mutlulukları, kavgaları gözünüze gözünüze sokuluverir Pazar günleri. Mağazaların kepenkleri kapalıdır yoksa insanlar mağaza vitrinlerine bakacak ve güzel hayaller kuracaklardır ancak Pazar günleri bunada müsaade etmezler.

    Kısacası pek çok insan için hayatın intikam günleridir Pazar günleri.
    6 ...
  26. 15.
  27. sabah geç uyanılan ve gece erken yatılmak zorunda olunan günlerdir.
    3 ...
  28. 16.
  29. Önce sözlüğü açar. Bi şeyler yazar. Sonra feysbuk’a girer. Bi yerlere yorum yapar. Tivitır’ında ne var ne yok diye bi bakar. Formsipring’inde soru soran varsa cevap verir, egosu okşansın diye ayar vermek için kasar. Sonra takip ettiği bi iki yazarın buloğunda gezinir. Belki bi film, bi dizi izler. Biraz kitap okur. Ders çalışmaya çabalar, sıkılır bırakır. Mesıncır’a girer. Komik yutub videolarına güler. Keyfi yerine gelsin diye en sevdiği grubun 2-3 parçasını dinler. Keyfi yerine gelmez; ama grup iyidir. Sonra gene sözlük. Sonra gene facebook. Ağzını açıp bi kelime edeli kaç saat olduğunu düşünür, anımsayamaz.
    Sevdiği arkadaşları olsa bile bazen özünü hisseder, yalnız olduğunu kabullenmiştir çoktan. Yalnız ergen modu değildir zaten bu. Ama bu kabulleniş nedense bir alışkanlığa bürünememiş, hala acı bir şekilde etkisini sürdürmektedir.
    Telefon alarmını kurar, birisini düşünür, facebook’u kapatır, evet’e basar, sonra da kalkıp yatar.
    1 ...
  30. 17.
  31. artık geç saatlere kadar uyuyamadığım gün.
    ayrıca dışarı çıkıp etrafın bomboş oluduğunu gördüğüm, sıkıntıdan patlatan bir gün.
    0 ...
  32. 18.
  33. behzat ç. olduğu için gelmesini iple çektiğim gün.
    0 ...
  34. 19.
  35. pazar günleri çocukluk günlerini hatırlatan gündür. Ertesi gün okul vardır ve mutlaka banyo yapılır. Sonra her pazar olduğu gibi akşam bizimkiler dizisi izlenir , ertesi günün okul korkusu başlar. Bir yandan anne ütü yapar ve o ütünün kokusu tüm evi sarar. Çocuklukta güzeldi de şimdi aynı tat yok.
    0 ...
  36. 20.
  37. 21.
  38. birilerinin gelip içine ettiği gündür.
    0 ...
  39. 22.
  40. Pazartesi okula gitmeyeceksen senin için dünyanın en mutlu günüdür.
    1 ...
  41. 23.
  42. öğlene kadar mışıl mışıl uyuyabildiğin ama bir yandan da ertesi gün okul olduğu için biraz huzursuzluğa neden olan güzel gün.
    2 ...
  43. 24.
  44. küçük bir ilçedeyseniz eğer sıkıntıdan patlamak demektir. ertesi güne dair yapacağın bir iş de yoksa, planlardan yoksunsan işte o zaman geçmek bilmeyen gündür.
    0 ...
  45. 25.
  46. Bir sonraki gün okula gitmenin verdiği huzursuzluk bir de dershaneye gidiyorsanız sizin için zevki çıkmayan günlerdir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük