kendi adıma evde olanı için; çekirdek aile yapılan kahvaltı eşliğinde, abimle tom ve jerry izlememiz, babanın belgesel açmak istemesi, annenin ise , evin en küçüğü olduğum için, ben nereyi istiyorsam, orayı açın demeseydi. güzel günlerdi. hala az da olsa, arada sırada pazar günleri buna benzer şeyler yaşanıyor. ama çocuk iken, daha güzeldi tabii.
07.00 - uyanış.
07.00-09.00 - çizgi film.
09.00-09.45 - kahvaltı.
09.45-10.00 - hazırlık ve dışarı kaçış.
10.00-akşam ezanı - oyun oyun oyun.
Akşam-yatsı - akşam yemeği ve banyo
Uykun gelince - uyumak.
Yalnızların sevmediği sıkıntıdan patladığı gundur. Örneğin benim. Gidecek yer aklına gelmiyor tek başına birşeyler yapsan yapilmiyor. Dışarı çıkılmaz evde durulmaz. Bugün eskidim bir günde.
iyi mi ettim kötü mü ettim bilmiyorum ama başakşehir - fb maçına giderek değerlendirdim. Ya arabası olan varsa yol ustunde geçerken beni de atsin musait bir yere.
bugündür. hava çok güzel, dışarıda vakit geçirmek için, gezmek için çok uygun ancak ben müthiş bir diş ağrısıyla evde yatıyorum. bugün hayatımda çektiğim en büyük diş ağrısını çekiyor ve herkese mutlu pazarlar diliyorum.
pazar günlerinden bahsetmek isterim size
kasvet dolu
gri bir pencereden gökyüzünü izlercesine
icimde yer edinmis pazar günlerinden
hani su cumaları utandıran
pazar günleri
akla hayale sıgmayan bir lambanın los ısıgından yansıyan
kirli bir görüntü esliginde sunar bize
cumartesi
pazarları
yatagı dagınık bir cocugun
sorumsuzlugundan dogar
nesesizligi
ve
kimse umursamaz gecip gidisini.