Doğalgazın ve kombinin yaygın olmadığı dönemlerde, kazan sobasının haftada bir gün yakıldığı yıllarda yapılırdı. Daha küçüktüm ama o kazan sobasının verdiği sıcaklıkta yıkanmanın ve o sobaya su atıldığında ortaya çıkan buharın verdiği keyif te bir başkaydı. su gerçekten kaynar olurdu. tabii ki bu dönemde de haftanın ilk iş ve okul günü öncesinde pazar banyosu geleneği devam etmektedir.
pazar akşamları ne misafirliğe gidilen ne de misafirin kabul edildiği günün akşamıdır. banyoda kazan ısıtılır. aile üyeleri sırayla girer yıkanır. duş olmadığı için de, keselenme, liflenme derken baştan sona iyicene yıkanılır. evin içini de beyaz sabunun kokusu kaplar. bir bakıma banyo akşamı ile eş anlamlı olan pazar akşamları, komşuluk ilişkilerinin rafa kaldırıldığı ve her evde bıcı bıcı yapılan akşamlardı.
bizde banyoda soba yanmazdı. evin salonunda yanardı. sobanın üzerine konan kömür maşası üzerine dizilen ekmek dilimleri kızartıldıktan sonra banyodan çıkanlar, ekmekleri zeytinyağına banar, üzerine peynir sürerek çay eşliğinde yerlerdi. banyo akşamüstü yapıldığından bu olay akşam yemeği yerine geçerdi.
süheyl ve bezhat uygur kardeşlerin sponsorluğunda gerçkleştirilen, küçük kardeşle önce sen gir diye tartışılan girince de çıkmak bilinmeyen banyodur. çocukluğa özlemdir.
nostaljikmiş.
"ayy anam babam ne güzeldiii pazar banyolarıııı, aman da zobanın başında kururdukda seyrederdik bizimkileriiiii, amanın da gettiii, gettiiii."
Az once yapmis oldugum etkinlik. Simdi artik legen yok tabi sigmiyorum ama olsun banyoda da yapilir elbet. Yine atlet, boxer sobada ısıtılır ki zaten usuyen vucuda bide soguk atlet hic gitmemektedir. Ancak ben eskiden de televizyon izlemezdim simdi de izlemiyorum. Sorunlu muyum yoksa sözlük?