Bayılırım bu muhteşem icada!.. Portatifdir de bu haa. katlarsın zulalarsın bi yere, önümüzdeki pazara bi daha. annemde hala var bundan bi tane! eskiden (ergenliğin en ateşli ve libidomun arttığı semptOmlarının görüldüğü zamanlarımdı.. nası parantez içi cümlesi lan bu?) pazara giderken beni de yanına alırdı annem. bu ilginç aletle, öpüşme ihtimalimin olduğu bütün kızların önünden geçmek zorunda kalırdım. her hafta semt pazarının kurulacağı günden bir gün önce odama çekilir gizli gizli ağlardım. rüyalarıma girerdi bu!. (bu diye hitaB ediyorum çünkü gerçekten onun bir karakteri vardır! nefes alır adeta) "katil pazar arabası" başlıklı kabuslar görürdüm. ilgilendiim bütün kızların yanında bana çarpardı, veya bana aitmişcesine usulca yanıma gelirdi. o iğrenç çuvaldan bozma kumaşını bacağıma sürter, kızlara rezil etmek içÜn elinden geleni yapardı. sonradan barıştım onunla tabi. keşke annemle pazara gitsek.. aaahh ah
küçükken pazara gitmeyi zevkli hale getiren araç. e tabii büyüdükçe onun da güzelliği gözümüzde küçüldü. hep öyledir zaten. insanlar büyüdükçe değerler küçülür.
pazara giderken üzerinde taşıdığı yükün ağırlığında çökmüş , hali yürekler acısı bu araba eşşeğin çekemeyeceği yük yüklenip 2 tekerleğini ağırlıktan yasmıltan kilolarca besin maddesini en ufak bir laf etmeden taşıyan yadigar araçlardır . merdivende falan görülürse tekme atılır .
pazara gittiğinizde mevye ve sebzelere bakmak dışında benim gibi pazarcılara ve alıcılara bakanlardansanız çok fazla gözünüze çarpan ve zaten garp olan ama yaşlı bir adamın elinde görülünce daha da garipleşen poşet taşıma işlemini kolaylaştıran şeys. ayrıca türk ev kadını ile özdeşleşmiş bir şeydir bu.
dolu olduğunda çok ses çıkarmaz ama eskiyse yani vidaları biraz gevşediyse, bir de sabahın köründe pazara gidiyorsanız, o ses ah o ses.
içinden geçirirsin, biri çıkıp da sövmesin diye yani o denli bir desibel. bizimkisi öyleydi...
pazar arabası deyince paylaşmak istedim. aslında bununla ilgili kitap bile yazarım ama neyse...