sagopa kajmerin çoğul halini kullanarak bir şarkısına verdiği isimdir.
"Sil adımı baştan yaz kalbine, baş harfi büyük olsun, yeniden küfret, geçmişi hadım ettik olmadı, ben suyun oldum bardak dolmadı" şeklindeki nakaratı da dinlemeye doyulmaz bir tat katar.
ivan pavlov un tepkisel koşullama(klasik koşullanma) konusunda koşullu salgılama davranışını incelerken deneyinde kullanılan köpeğe verilen addır. deneyin kendisi de bu isimle anılır günlük kullanımda. deney resimlerinde tipini gördüğümde ben kendisine toygar ismini vermiştim. toygar tipi var köpekte. deney şu şekilde gerçekleşmiştir. pavlov önce sevgili köpeğimizin ağzına biraz et kırıntısı* verdirir. köpeğin haliyle salyası akar, pavlov şaşırmaz. bu ilk aşamada köpecik henüz bir şey öğrenmemiştir. ikinci aşamada bu sefer olaya heyecan katalım diyen pavlov yiyecekten önce zil çaldırma fantezisine girişmiştir. bu olayın bir kaç sefer tekrarından sonra toygar; ''bu ipne pavlov yiyecek vereceği zaman zil çaldırıyor, o zaman zil çalınca yemek geliyor ulan, tabii yaa''.çıkarımını yapar o köpek kafasıyla. ve zili görünce koyar salyayı. toygarın bu düşüncelerinden habersiz pavlov ve adamları, köpeğin zil sesini duyar duymaz salya akıtmasını, işte kanıtladık klasik koşullanmayı haydi çıkarın krem şantileri* büyük parti var a dostlar diyerek karşılamışlar, toygara sarılıp, bir deneyin daha sonuna gelmenin mutluluğunu yaşamışlardır.
(bkz: schrodinger in kedisi)
pavlov'un inatla klasik koşullandırcam diye köpeği köpeklikten çıkarmayı başarmış olduğu köpeği*
zil mi dersin, et mi,ışık mı, elektrik şoku mu... ne ararsan hepsine mağruz kalmış, sonunda bunca şeye dayanmak bir türlü yememiş ve öğretilmeye çalışılan davranışı yapmaktan başka çaresi olmadığına kanaat gelip uygulamaya koymuş köpek.
bilimadamı dediğin çok okur kafayı çizerse her deneyden bir sonuç çıkarmaya çalışır hale gelir. Pavlov'da öyle bir noktaya gelmiştir ki "ulan herşeyden bir sonuç çıkarmalıyım" diyerek köpeğin gayet doğal vereceği bir tepkiyi abartmış büyütmüştür. Böyle yaparak da aslında kendi şartlanmışlığını bize göstermektedir.
Biz de buna inanıp her yerde anlatıyoruz ya, demekki bizler de birer Pavlov'uz. Bizlerde salya salgılıyoruz.