birgün yolunuzu kaybederseniz
bir çocuğun gözlerinin içine bakın..
çünkü bir çocuğun bir yetişkine
her zaman öğretebileceği 3 şey vardır;
1- nedensiz yere mutlu olabilmek
2- herzaman meşgul olabilecek birşey bulmak
3- ve elde etmek istediği şey için tüm gücüyle savaşmak.
Çocuk, büyükbabasınin mektup yazısını izliyordu. Birden sordu :
"Bizim başımızdan geçen bir olayı mi yazıyorsun ? Benimle ilgili bir
hikâye olma ihtimali var mı ? "
Büyükbaba yazmayi kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi :
"Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandıgım kurşun kalem yazdığım
kelimelerden çok daha önemli. Umarım büyüdüğünde bu kalemi sen de
seversin."
Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi.
"iyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç farklı
degil ki ! "
"Bu tamamen nesnelere nasıl baktğinla ilgili. Bu kalemin beş önemli
özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep
dünyayla barişik bir insan olursun."
"Birinci özellik : Harika şeyler yapabilirsin ama attiğin adımları
yönlendiren bir el oldugunu asla unutma. Bizim için bu el Tanri'dır ve
her zaman kendi kudretiyle bizi o yönlendirir."
"ikinci özellik: Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin
ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri
olmasini sağlar. Bu yüzden bazi acılara göğüs germeyi öğrenmelisin, bu
acılar seni daha iyi bir insan yapar."
"Üçüncü özellik : Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir
silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığimiz bir şeyi sonradan
düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın, aksine bu bizi adalet
yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden biridir."
"Dördüncü özellik: Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı
ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan
kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın."
"Beşinci ve son özelliği ise her zaman bir iz birakmasıdır. Aynı
şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli
ve her hareketinin farkında olmalısın.
Sevmek; uyuşturucu almak gibidir.
Başlangıçta kendini iyi hissedersin,
bütünüyle verirsin.
Ertesi gün, daha fazlasını istersin.
Henüz zehirlenmemiş,
o duygudan hoşlanmışsındır
ve onun üzerindeki egemenliğini sürdürebileceğini sanırsın.
Sevdiğin kişiyi iki dakika düşünür,
sonraki üç saat boyunca unutursun.
Ama yavaş yavaş onun varlığına alışır,
ona bütünüyle bağımlı hale gelirsin.
Böylece onu üç saat düşünür,
iki dakika unutmaya başlarsın.
Yakınında değilse,
bağımlıların uyuşturucu bulamadıkları zaman hissettikleri
şeyi hissedersin.
Uyuşturucu bağımlılarının,
gerek duydukları şeyi bulamadıkları zaman
hırsızlık yaptıkları gibi,
kendilerini aşağıladıkları gibi,
aşk için her şeyi yapmaya sen de hazırsındır.
şeklindeki şiiriyle, romanlarındaki tadı verebilen, insanın içini okuyan, ruha seslenen yazar.