2012 yılında girilen entry'nin başlığındaki 2. entry olması çok ilginç olan yetenekli yönetmen. "the dirk diggler story" adlı kısa filminin uzun metraj uyarlaması olan boogie nights filmiyle büyük çıkış yakaladı. daha sonra magnolia ki nev-i şahsına münhasır bir filmdir, punch drunk love ve there will be blood gibi yapıtlara imza attı. kendine özgü bir tarzı var. there will be blood'la en iyi yönetmen oscar'ını kazanamamış da olsa yakın zamanda bu ödülü kazanması işten bile değil.
geçen filmografisine bakarken sydney'i 26, boogie nights'ı 27 ve magnolia'yı 29 yaşında çektiğini gördüğüm zaman bir kez daha saygı duygum bu yönetmene.
film okuluna gitmemesinin sebebi sorulduğunda iki farklı röportajında da şöyle cevap vermiş usta yönetmen;
"daha ilk gün hocanın söylediği şey ; 'burada terminator 2 yi falan yazmak isteyen varsa çıkıp gidebilir'. bu mantık bana çok saçma geldi. belki ben terminator 2 'yi yazmak istiyorum. ya da yanımdaki çocuk bunu yapmak istiyor ve gerçekten içinde bu var ve yeteneği bu yönde. kısaca biz burada "ciddi" filmler yapmalıyız diyor. terminator 2 bence gayet mükemmel bir filmdi."
en sevdiğim dahi yönetmen.bu adamların filmi de tarzı da maalesef herkese hitap etmez yani bi steven speilberg veya james cameron kadar gişe adamı değildir fakat filmleri hem teknik hem de senaryo bakımından gerçekten başarılıdır.(ilk uzun metraj filmi hard eight'in senaryosu çok iyi değildi sadece) ayrıca filmlerindeki plan sekansları bence ders olarak okutulmalı özellikle boogie nights'ta ve magnolia'dakiler.filmlerinin müzikleri de ayrı bir harikadır ve sahnelerle müziğin uyumu çok etkileyicidir.son olarakta her filminde oyuncularından en yüksek performansı alır. (bkz: daniel-day lewis) (bkz: joaquin phoenix) (bkz: philip seymour hoffman)
yeni filmi inherent vice'ı da acayip merakla bekliyorum.
(d. 26 Haziran 1970],[1] 5 kez Akademi ödülü'ne aday gösterilmiş ABD'li yönetmen ve film yapımcısı. Özellikle henüz 29 yaşında iken yönettiği Magnolia (film) adlı filmiyle eleştirmenlerden olumlu not almıştır.
P. T. Anderson, California'nın Hollywood'a oldukça yakın bir noktasında, Studio City'de dünyaya geldi. Çektiği ilk film Dirk Diggler Story (1988) idi. Bunu, ilk kısa filmi Cigarettes & Coffee (1993) ve ilk uzun metrajlı yapımı Sydney (1996) izledi. Hard Eight adıyla da bilinen bu bağımsız yapımda, sonradan yönetmenin favori oyuncularından olacak olan Philip Baker Hall, Philip Seymour Hoffman ve John C. Reilly'nin yanı sıra Gwyneth Paltrow ve Samuel L. Jackson da rol aldı. Film, Anderson'a birçok yeni yönetmenin keşfedilmesine olanak sağlayan Bağımsız Ruh Ödülleri'nde de iki dalda (En iyi ilk Film, En iyi ilk Senaryo) adaylık kazandırdı.
1997'de Boogie Nights ile çektiği P. T. Anderson'a En iyi Orijinal Senaryo dalındaki ilk Oscar adaylığını kazandırırken, Julianne Moore ve Burt Reynolds'ın oyunculukları da birer adaylıkla onurlandırıldı. 7'den 70'e birbirinden çok farklı insanların hayatlarının bir gününü anlatan Magnolia isimli filmi, şaşırtıcı finaliyle olduğu kadar Julianne Moore, Philip Seymour Hoffman ve Tom Cruise'un aralarında bulunduğu güçlü oyuncu kadrosuyla da çok konuşuldu. P. T. Anderson Magnolia ile Berlin Film Festivali 'nden Altın Ayı ödülü ile döndü ve ülkesinde ikinci En iyi Orijinal Senaryo Oscar adaylığını kazandı. Aimee Mann'in film için bestelediği birçok şarkıdan Save Me En iyi Orijinal Şarkı, Tom Cruise ise En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında ödüle aday oldu.
Adam Sandler'ın psikolojik bozukluklara sahip bir adamı canlandırdığı Punch-Drunk Love adlı filmi ile Cannes Film Festivali'nde En iyi Yönetmen ödülünün sahibi oldu. Beş yıl sonra Upton Sinclair'in Oil! romanından uyarlanan There Will Be Blood adlı filmiyle Berlin Film Festivali'de bu kez En iyi Yönetmen dalında, bir Altın Ayı ödülü daha aldı.
Arada bir yönetmen.tam arthouse diyemeyiz ama tam hollywood da diyemeyiz.christopher nolan gibi daha ana akım izleyiciye hitap edecek işler yapmadı ama oynattığı oyunculara bakıyorsun oldukça ünlü isimler.sanat sineması çok sıkıcı ama hollywood da çok yavan diyenlerin favori yönetmeni olabilir.
