hakkinda daha önce hic bir entry girilmemesine sasirdigim büyük oyuncu.1925 yilinda ohio da dünyaya gelmis,2.dünya savasina hava pilotu olarak katilmis.savastan sonra ilk esiyle birlikte spor esyalari satan dükkan acmistir.ayni süre icinde universiteyi bitirmis yale drama bolümünde ders görmüstür.mavi gözleri ve iyi oynculugu sayesinde hemen dikkat cekip hemen önemli rollerde filmlerde görülmeye baslamistir.1958 de ikinci karisi ve simdiye kadar büyük askla bagli oldugu joanne woodward la evlenmistir.en önemli filmlerini robert redford la beraber cevirmislerdir.büyük sanatcinin bir özelligi de 1979 yilinda le mans ralli sine katilmasidir.ralli yarismalarina 54 yasinda baslámistir.
Akciğer Kanseri tedavisi gördüğü Weill Cornell Tıp Merkezi'nden doktorların umudu kestiği 83 yaşındaki oyuncu "Evimde ölmek istiyorum" diyerek hastaneden ayrılmıştır. Yakın zamanda üzülerek onun adına pek çok entry girileceği kesindir. Hey gidi Butch Cassidy, Henry Gondorff ve Hud Bannon. Bu karakterlerle daha uzun süre yaşayacağı kesindir.
10 kere oscara aday gösterilmiş, sadece bir tane oscar almış, mavi gözleri ve sarı saçlarıyla zamanında tüm dünyayı kendisine hayran bırakmış efsane oyuncu. rahmetli babamın hayranı olduğu ender oyunculardan biri olduğu için ölümüne çok üzüldüm. *
gençliğinde ona aşık olmayan kadın ancak ondan bihaber olan kadındı.
filmlerini izlerken onu izlemekten konuyu kaçırdığım çok olmuştur. james dean ve paul newman ömrümü yediniz lan ömrümü. ama helal ettim. * dean rahmetli oldu ama paul abimiz onca yakışıklılığına, kadınların peşinden koşmasına rağmen tek eşli kalabildi ve hala eşinin gözlerine bakabiliyor ya eh ben daha ne diyeyim. allah böyle eş versin de yüz milyon borcun olsun.
edit: crix madine den alınan bilgiye göre hayatımın ilk aşkı öleli dört yıl olmuş. ne diyeyim toprağı bol olsun.
öldüğünü sabah gazeteden öğrendiğimde, kendimi ona ne kadar yakın hissttiğimi anladım, yazıyı okurken kalp ritmimin yavaşladığını, gözlerimin dolduğunu hissettim ve hiç tanımadığım birisi için bunları hissetmem gerçekten şaşırtıcıydı. halbuki o benim bir akrabam, bir yakınım gibiydi.
diğer beğenerek takip ettiğim oyunculardan farklıydı ve en büyük farkıda insanın için ısıtan, en mutsuz anında görse bile senide onunla birlikte gülümseten, akıllardan silinmeyecek doğallıkta ve etkileyicikteki gülüşüdür. gülüşünün sıcaklığı insana güven ve huzur veren paul newman la, 4-5 sene önce the hustler ın elime geçmesiyle tanıştım ve siyah-beyaz filmde bir insanın nasıl parladığını gördüm. ondan sonra the sting, butch cassidy and the sundance kid, the hud, the hudsucker proxy , cat on a hot tin roof ve 5-6 filmini daha izledim. ama benim için en unutulmazı cool hand luke tur. o filmde cool hand luke u dünyada başka oynayabilecek insanın olmadığını düşünürüm hep. newman in izlediğim her filmi uzaklarda oturan sevdiğin bir akrabayı ziyaret etmek gibi oldu.
kısacası paul newman ın başkadır.
çok ama çok sevdiğim aktördür. tüm filmlere güzellik katmaktadır. the hustler filminde parmakları kırık halde sevgilisiyle piknik yaparken yaptığı konuşma hayatımda çok büyük ilham kaynağı olmuştur.
tüm gelirinin hayır kurumlarına bağışlandığı bir yiyecek markası oluşturdu. Ayrıca hasta çocuklar için bir kamp kurdu.Bugüne kadar, "Newman's Own" çatısı altında dünya çapında binlerce hayır kurumuna yaklaşık 250 milyon dolar bağışladı.