paul emil von lettow vorbeck

entry4 galeri0
    1.
  1. 1870-1964 yılları arasında yaşamış inatçı bir alman generalidir.

    pomeranya'lı alt düzeyde soylu bir aileye mensuptu. asker olan babasının izini takip etti ve 1890 yılında teğmen oldu.

    1900 yılında çin'e gönderildi ve boxer ayaklanmasının bastırılmasında yer alan avrupalı kuvvetler içinde görev aldı. 1904'te "alman güneybatı afrikası" (bugünkü namibya)'na gönderildi ve oradaki ayaklanmanın bastırılmasında görev aldı. alman ordusunun bu dönemde isyan bastırıldıktan sonra bölgede gerçekleştirdiği soykırımda rol almadığı belirtilmektedir (bkz: namibya soykırımı). aldığı yaraların tedavisi için güney afrika'ya geçti.

    1907'de binbaşılığa yükseldi. 1909-1913 arası almanya'da görev yaptı. 1913 sonunda o sırada alman sömürgesi olan kamerun 'a atandı, ama bu görevi devralamadan emirler değişti ve "alman doğu afrikası" (bugünkü tanzanya )'na gönderildi. 1914'te buraya geldi. bir süre sonra da 1. dünya savaşı patladı.

    alman hükümetinin ve sömürge yöneticisinin bölgenin tarafsız kalması konusundaki talimatlarını dinlemedi ve ingiliz sömürge topraklarına harekat başlattı. zor bir savaş sonrası tanga'yı ele geçirdi (1914), bölgede ingiliz demiryollarını sabote etmeye girişti. sonra jassin'i de ingilizlerden aldı (1915). 1. dünya savaşı'nda "ingiliz toprağı" ele geçiren tek alman generali olmuş oldu.

    genel olarak bu bölgenin savaş için aslında çok önemli olmadığının bilincindeydi, o yüzden buraya olabildiği kadar çok ingiliz kuvvetini bağlı tutarak avrupa'daki batı cephesindeki itilaf devleti güçlerini azaltmayı düşünüyordu. kuvvetlerinin sayısı çok fazla değildi ve motivasyonu yüksek subayları dışındaki kuvvetlerine çok fazla güvenemiyordu. bu nedenle doğrudan büyük çatışmalara girmekten kaçındı ve sonradan tarihteki en dikkate değer gerilla savaşları arasında anılacak bir gerilla savaşına girişti, uganda, kenya ve rodezya (bugünkü zimbabwe )'daki ingiliz üslerine vurkaç saldırıları düzenledi. bu arada da ağırlıklı yerel nüfus olmak üzere kuvvetlerinin sayısını giderek arttırdı. swahili dilini çok iyi konuşabilmesi ve siyahilerden de subay ataması yapmasıyla yerel güçleri arasında da saygınlık kazandı. ingilizlerin batırdığı königsberg kruvazörünün mürettebatı ile güçlerini birleştirdi, ayrıca gemiden sökülen ve taşınan silah ve cephaneleri de güçlerine ekledi.

    ingilizler daha kalabalık kuvvetlerle saldırıya geçti, ancak arazi ve iklim koşullarından yararlanarak gerilla savaşına devam eden vorbeck, başarılarıyla ilgili haberler almanya'ya ulaşınca terfi etti.

    devamlı takviye alan ingilizlerin aksine insan kayıplarını artık telafi edemediğinden güneye doğru çekilmek zorunda kaldı ve o sırada portekiz sömürgesi olan mozambik topraklarına girdi. burada portekiz kuvvetlerine düzenlediği saldırılarla azalan erzak ve cephane stoklarını takviye etti. daha sonra tekrar kuzeye yöneldi, ancak tanzanya bölgesine değil, kuzey rodezya 'ya ilerleyerek ingiliz kuvvetlerinin tuzağına düşmekten kurtuldu. daha sonra zambiya'ya ilerledi. bu bölgedeyken 1. dünya savaşı'nın bittiğini belirleyen ateşkes anlaşmasının (ateşkesten 3 gün, ateşkesten habersiz olarak bir ingiliz kontrolündeki kasabayı ele geçirdikten 1 gün sonra) haberi beyaz bayrakla gelen bir ingiliz yetkilisi tarafından kendisine ulaştırıldı. böylece, savaşta yenilgiye uğramayan vorbeck, silah bırakmak zorunda kaldı.

    bir süre tanzanya'da savaş esiri olarak kaldıktan sonra serbest bırakıldı , 1919 martında almanya'ya döndü ve bir kahraman olarak karşılandı. aynı yıl afrika'ya döndü ve orada martha hanım ile evlendi. sonraki yıllarda 3 çocuğu oldu.

    almanya'da cumhuriyet kurulunca oradaki politik ortamlara karıştı. hamburg'da bir komünist ayaklanmayı bastırdı. başka bir bölgede cumhuriyete karşı darbe girişiminde bulunan monarşistlerin (bkz: kapp darbesi) bölgeden tahliyesi görevinde bulundu. darbenin uğradığı başarısızlık sonrası o da ordudan istifa etmek zorunda kaldı (1920). bremen'de ithalat-ihracat müdürü olarak çalışmaya başladı. bu dönemde ingiltere ile ilişkileri gelişti, hatta afrika'da savaştığı bazı ingiliz subaylarla tanışma ve kalıcı dostluk kurma imkanı buldu.

    hitler rejimi iktidara geldiğinde, bu rejime sıcak bakmadı, hitler'e güvenmiyordu. hitler'den gelen ingiltere büyükelçiliği görevi teklifini sert bir dille reddetti. (daha sonra afrika'daki savaşındaki subaylarından onu iyi tanıyan birinin yeğeni ile yapılan bir röportajdan şöyle bir diyalog aktarılmaktadır:
    "- anladığım kadarıyla von lettow hitler'e kendi kendisini becermesini söylemiş.
    + çok doğru, ama bence bunu dediğiniz kadar kibarca söylememiştir." )

    bu tavrı sonrası göz hapsinde tutuldu, evi arandı. ancak halk arasındaki popülerliği ve hala hatırlanan başarısı nedeniyle 1938'de bir tür iade-i itibar yapılıp kendisine "özel görevler generali" ünvanı verildi. bu ünvan onursal olarak kaldı ve kendisine herhangi bir aktif görev verilmedi (o sırada 68 yaşındaydı).

    2. dünya savaşı onun için yıkıcı oldu. 2 oğlunu savaşta kaybetti. bombardımanlardan evi yıkıldı ve kendi de maddi sıkıntı çekti. savaş sonrası alman ekonomisi düzeldikçe durumu iyileşti ve 1953'te afrika'yı ziyaret etti. bazı eski yerel askerleri ile de karşılaştığı ziyaret sıcak geçti.

    1964'te öldü ve batı almanya'da devlet töreni ile gömüldü. cenazesine iki afrikalı yerel askeri de getirildi ve katıldı. savunma bakanı törende vorbeck'in "gerçekten savaş alanında hiç mağlup edilemediğini" belirtti.

    http://en.wikipedia.org/w...l_Emil_von_Lettow-Vorbeck
    0 ...
  2. 2.
  3. alman 20. yüzyıl askeri tarihinde dikkat çeken bir isim.
    0 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. Afrika Prusya orduları komutanı. Prusya militarizminin eşsiz temsilcisi. Afrika'da siyah askerlerini eşiti gibi kabul etti. Böylece askerleri ona sonuna dek sadık kaldı. Gerilla savaşları ile ingiliz ve Fransız sömürge birlikleri ile sonuna kadar çarpıştı. Öyle ki Prusya mütareke imzaladıktan sonra bile savaşmaya devam etti. Teslim olduktan sonra mağlup olmuş Berlin'e muzaffer bir şekilde girdi.

    Kendisi ile ilgili en sevdiğim anektod, Hitler kendisine ingiltere elçisi olup olmayacağını sorunca ona '' Kendini bilmem ne yap '' demesidir.

    (bkz: go fuck yourself)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük